consolidated

  1. Adjective birleşik, birleştirilmiş.
  2. Adjective berkitilmiş, pekiştirilmiş, takviyeli, takviye edilmiş.
dondurulmak Verb
konsolide finansal tablolar Noun
konsolide hesaplar Noun
kamu borçları belgitleri.
(İngiliz) devlet tahvilleri: her an paraya çevrilebilen faizli devlet tahvilâtı. Noun
konsolide bilanço
konsolide bilanço
bir kurumun merkezi ile filyallerin aktif ve pasiflerini bir bilançoda gösterme şekli
konsolide bilanço
konsolide konşimento
konsolide tahvil
(US) konsolide tahvil
konsolide tahvil
konsolide borçlar için çıkarılan tahvil
daha önce çıkarılmış iyi ya da daha çok sayıda tahvilin yerini alacak borç belgesi
birden fazla borçları bir borç durumuna sokan tahvil
konsolide bütçe
muhtelif şahıslar tarafından aynı yere sevk edilecek malın bir bütün halinde birleştirilmiş hali
konsolide şirket
konsolide şirket
konsolide borç Noun
konsolide borçlar
vadesi uzatılmış borç
vadesi uzatılmış/konsolide borçlar.
toplu teslimat sistemi
konsolide finansal tablolar
konsolide mali durum
konsolide mali tablolar Noun, Accounting
kamu borçları için tesis edilen fon
konsolide fon
devlet borçlarının faizlerinin ödendiği fon
konsolide mali durum (iki ve daha çok kuruluşun durumlarının bir bilanço ve kâr-zarar cetvelinde incelenmesi
; (Br) konsolide borçlar sermayesi
(Br) devlet borçları Noun
anüviteler Noun
(Br) konsolide tahviller Noun
füzyonda ana teşebbüsün ödediği peştemallık Noun
bir bakanlık tarafından yönetilen iktidar
holding (birleşmeye tabi ortak şubeler
konsolide bilançoya giren bütün bağlı şirketlerin meydana getirdiği topluluk
(US) konsolide mali durum
birleştirilmiş kâr cetveli
konsolide kar ve zarar cetveli
konsolide mali durum
birleştirilmiş kâr-zarar cetveli
bir memlekette yürürlükte olan kanunların konularına göre bir araya getirilmesi
konsolide liberasyon listesi
konsolide kredi
konsolide ikrazat
konsolidasyon tedbirleri Noun
konsolide para
sağlam para
(US) genel ipotek
(US) toplu ipotek
konsolide net kâr Noun, Accounting
kazıklarla sınırlanmış arsa
füzyon kârı
konsolide kâr ve zarar hesabı
konsolide kâr ve zarar cetveli
konsolide kâr-zarar tablosu Noun
(US) bir sınai birliğin vergi beyannamesi
Federal hükümetin geliri, varidat.
holding satışları Noun
bölge köy okulu, birkaç mahalle veya köy çocuklarının gittiği okul.
(Br) ortak nakliyat
(Br) toplu yükleme
konsolide kazanç bilançosu Noun
konsolide bilanço
(Br) konsolide bonolar Noun
(Br) konsolide hisseler Noun
konsolide hisseler Noun
(Br) konsolide tahviller Noun
konsolide filyaller Noun
şerefiye (işletmelerin birleşmesi sonucunda oluşan artık değer
konsolide tarifeler Noun
(US) konsolide vergi iadesi Noun
konsolide bazda Adverb, Accounting
(US) bir holdingin kâr-zarar hesabı