Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
constraint
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun
kısıt (Kaynak:
Evrim Çalışkanları
)
Noun
sınırlama, tahdit.
Noun
sıkıntı, kendini tutma/zorlama.
Noun
sıkılma, utanç, mahcubiyet.
in constraint
: utanarak, sıkıla sıkıla, mahcubiyetle, mahcup bir şekilde.
Noun
zorlayan/sınırlayan/tahdit eden şey, müeyyide.
Lawful constraints on immoral behavior.
Noun
zorlama, baskı, cebir, tazyik.
under constraint
: zor/baskı altında.
Noun
baskıya/tazyike/zora maruz kalma, mecburiyet, zorlanma, zorunluk.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
act under constraint
zor altında hareket etmek
Verb
by constraint
zecren
lack of ceremony or constraint
teklifsizlik
position of constraint
zaruret
position of constraint
mecburiyet
position of constraint
ıstırar
social constraint
toplumsal zorlama.
to act under constraint means of constraint moral constraint physical const
zor altında hareket etmek ; icbar vasıtası ; manevi zorlama ; fiziki zorlama ; birini zor altına sokmak
; birinin huzurunda sıkılmak ; çekingenlikle k
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.