consummate

English-Turkish Translation

  1. tamamlamak, kemale erdirmek, ifa/ikmal etmek, yerine getirmek.
    His happiness was consummated when she agreed to marry him.
  2. tam, mükemmel, kusursuz, âlâ, dört başı mamur.
    a consummate master of violin. a consummate musician.
    Their happiness was consummate.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be a consummate master of one's craft
işinin ehli olmak Verb
curtesy consummate
karısının ölümü üzerine
curtesy consummate
hayatta müşterek çocukları bulunmak kaydı ile karısının malları üzerinde iktisap ettiği ayni hak
curtesy consummate
kocanın
consummate a contract
bir sözleşme yapmak Verb
consummate a marriage
zifafa girmek, cinsel temasla evliliğin gereğini yerine getirmek.
consummate a sale
satışı tamamlamak Verb
consummate an agreement with sb
biriyle anlaşma imzalamak Verb
consummate lien
kesinleşmiş mahkeme kararı sonucu doğan rehin hakkı
consummate lien
kesinleşmiş bir mahkeme kararı sonucu doğan rehin hakkı
consummate scoundrel
sıfır numara serseri
with consummate art
kusursuz bir şekilde
English-Turkish phrases from Zargan's own database