contractual

English-Turkish Translation

  1. Adjective sözleşmeli, anlaşmalı, ahdî, mukavele/sözleşme/kontrat ile ilgili, bağıttan doğan, mukavele/sözleşme/anlaşmadan
    doğan.
    You have a contractual duty to provide this shop 100 coats a week.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

contractual action
akitten doğan dava
contractual agreement
sözleşmeli anlaşma
contractual appropriations
(US) nizami yedek akçe
contractual arbitration clause
sözleşmede anlaşmazlık halinde hakeme başvurulacağı şartı
contractual arrangement
sözleşme düzenlemesi
contractual arrangement
mukaveleli anlaşma
contractual autonomy
sözleşmeli özerklik
contractual capacity
sözleşme yapma ehliyeti
contractual claim
sözleşmede öngörülen hususun talebi
contractual claim
sözleşmeye bağlı talep
contractual clause
sözleşme hükmü
contractual clause
sözleşme maddesi Noun
contractual commitments
sözleşmeyle bağlı taahhütler Noun
contractual commitments
sözleşme taahhütleri Noun
contractual commitments
sözleşmeye bağlı taahhütler Noun
contractual documents
sözleşme evrakı
contractual duties
sözleşme görevleri Noun
contractual fidelity
sözleşmeye bağlılık Noun
contractual fidelity
sözleşmeye bağlı kalma
contractual hours of work
sözleşmeyle saptanmış çalışma saatleri Noun
contractual interest
akit dî faiz
contractual liability
sözleşmeye dayanan sorumluluk
contractual liability
sözleşmeden doğan sorumluluk
contractual liability
sözleşmeden doğan sorumluluk, akdi sorumluluk
contractual liability
sözleşmeye dayanan yükümlülük
contractual liability
sözleşme sorumluluğu
contractual liberty
sözleşme özgürlüğü
contractual licences
sözleşmeye ait lisanslar, akitten doğan lisanslar Noun
contractual licences
sözleşme temelinde verilen lisanslar Noun
contractual monopoly
akit inhisarı
contractual obligation
akitten doğan borç
contractual obligation
sözleşme borcu
contractual obligation
sözleşmeden doğan yükümlülük
contractual obligation
akdî yükümlülük Noun, Law
contractual obligations
akitten doğan borçlar Noun, Law
contractual period
sözleşme müddeti
contractual power
sözleşme imzalama yetkisi
contractual power
sözleşme yapma yetkisi
contractual problem
sözleşme sorunu
contractual promise
sözleşme vaadi
contractual promise
akit vaadi
contractual provisions
sözleşme hükümleri Noun
contractual rate
sözleşme fiyatı
contractual relation
akdî ilişki Law
contractual relation
sözleşme ilişkisi Law
contractual relationship
akdî ilişki Law
contractual relationship
sözleşme ilişkisi Law
contractual right
sözleşmede öngörülmüş hak
contractual stipulation
sözleşme şartı
contractual tariff
anlaşma üzerine ödenen gümrük
contractual tenancy
kontratlı kira sözleşmesi
contractual tenancy
sözleşmeye dayanan kiracılık
contractual term
sözleşme dönemi
contractual treaty
(devletler hukuku) hukuki sözleşmeli antlaşma
contractual treaty
(milletler hukuku) hukuki anlaşma
contractual undertaking
sözleşmeye dayanan taahhüt
contractual wage
sözleşmeyle tespit edilmiş ücret
contractual wages
sözleşmeli ücretler Noun
contractual wages
(US) sözleşmeli ücretler Noun
(international law) contractual treaty
hukuki sözleşmeli antlaşma
assignment of contractual obligation
bir sözleşme yükümlülüğünün devri
assignment of contractual obligation
bir sözleşme yükümlülüğünün deviri
breach of contractual obligations
sözleşme hükümlerinin ihlali Noun
having no contractual agreement
sözleşmesiz
sue for breach of contractual obligations
sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediği için dava etmek Verb
torturous interferecence with contractual relations
sözleşmeyi ihlale teşvik Noun, Law
English-Turkish phrases from Zargan's own database