cord

  1. Noun, Textile Industry ip
  2. Noun, Textile Industry kurdele
  3. Noun, Textile Industry sicim
  4. Noun, Textile Industry dantel
  5. Noun, Textile Industry şerit
  6. Noun, Textile Industry sargı
  7. ip, sicim, kaytan, şerit, bağ.
  8. Electronics kordon: küçük, yalıtılmış, bükülebilir tel.
  9. fitil.
  10. fitilli kadife.
  11. engel, bağ, manevî bağ.
  12. Anatomy ilik, kas vb. gibi kordon biçiminde organik doku.
    spinal cord: omurilik.
    vocal cord: ses telleri.
  13. odun hacim birimi: 128 kadem küpü veya ≈ 3.6 m3.
  14. iple bağlamak.
  15. kütükleri 3.6 m3 hacimli demetler halinde yığmak.
  16. kaytanla/kordonla/şeritle süslemek.
omurilik yaralanması Noun, Medicine
uzatma kablosu Noun
imdat zinciri: trenlerde müstacel hallerde çekip treni durdurmak için boydan boya uzanan zincir.
bağlama kordonu
infilaklı fitil Noun, Military
infilak fitili Noun, Military
ateşleme fitili Noun, Military
uzatma kordonu
uzatma kablosu Noun, Electricity
elastiki kordon
idare kordonu
göbek kordonu.
güç kablosu Noun, Information Technology
(paraşüt) çekme ipi
paraşüt ipi, paraşütü açan kollu ip. Noun
balonu çabuk indirmek için gaz torbasını açan ip. Noun
yedili âhenk.
spermatik kordon.
omur ilik, murdar ilik.
çelik kord
(a)
anat. göbek kordonu, göbek bağı, (b)
argo fırlatılacak roketi üsse bağlayan ve fırlatılırken
ayrılan servis kablosu, (c) uzay gemisi dışında çalışan astronotu gemiye bağlayan, ona hava ve haberleşme sağlayan kablo.
omurilik yaralanması Noun, Medicine