curutmek

Turkish-English Phrases

(bir iddiayı) çürütmek
to confute Verb
…i çürütmek
to militate against … Verb
bir davayı her yönden çürütmek
to knock the bottom out of an argument Verb
bir fikri çürütmek
to explode a notion Verb
bir iddiayı çürütmek
to refute an argument Verb
bir iddiayı çürütmek
to tear an argument to shreds Verb
bir iddiayı çürütmek
to disprove a statement Verb
bir iddiayı çürütmek
to invalidate an argument Verb
bir iddiayı çürütmek
to tear an argument to pieces Verb
bir iddiayı her bakımdan çürütmek
to riddle an argument Verb
bir karineyi delillerle çürütmek
to rebutt a presumption Verb
bir karineyi delillerle çürütmek
to refute a presumption Verb
bir kuramı çürütmek
to explode a theory Verb
bir kuramı çürütmek
to pick a theory to pieces Verb
bir rakibin sözlerini delillerle çürütmek
to refute an opponent Verb
bir savı her bakımdan çürütmek
to pick holes in an argument Verb
bir suçlamayı çürütmek
to rebut an accusation Verb
bir tezi çürütmek
to dispose of an argument Verb
bir yerini çürütmek
to bruise Verb
birşeyi çürütmek
to blow apart something Verb
boş bir inancı çürütmek
to explode a superstition Verb
çürütmek
to rebutt Verb
çürütmek
to molder Verb
çürütmek
to explode Verb
çürütmek
to spoil Verb
çürütmek
to negative Verb
çürütmek
to disprove Verb
çürütmek
to decay Verb
çürütmek
to wither Verb
çürütmek
to corrode Verb
çürütmek
to putrefy Verb
çürütmek
to refute Verb
çürütmek
to belie Verb
çürütmek
to eat Verb
çürütmek
to consume Verb
çürütmek
to make something decay Verb
çürütmek
to decompose Verb
çürütmek
stultify
çürütmek
contuse
dirsek çürütmek
to study long and hard Verb
kanıtlar ileri sürerek bir şeyi çürütmek
to argue something away Verb
savunmayı çürütmek
to rebut a defence defense Verb
savunmayı çürütmek
to rebut a defence Verb
yürütülen bir tahmini çürütmek
to negative an inference Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

çürütmek
Çürümesine, bozulup ... sebep olmak