cut corners

  1. (a) işin kolayına bakmak, kısa yolu/kolay yöntemi tercih etmek, kaçamak yolu ile bir işten sıyrılmak,
    (b) tutumlu davranmak, gereksiz masrafları kısmak.
  2. (a) kestirmeden gitmek.
    I cut corners going home in a hurry. (b) tutumlu davranmak, masrafları
    kısmak, tasarruf yoluna gitmek, (c) acele ve baştan savma yapmak.