decency

  1. Noun edep
  2. Noun edep, terbiye, nezaket.
    They were full of kindness and decency to each other.
  3. Noun töre/âdet/âdabı muaşeret ve yasalara uyma, tevazu, zevki selim, nezahet, ılımlılık.
  4. Noun temiz/nezih/töre ve âdetlere uygun şey.
herkesçe uygulanan görgü kuralları Noun
edep ve ahlak kaidelerini ihlal suçu
edep ve ahlaka karşı işlenen suç
adabı umumiyeye (genel görgü kurallarına) aykırı davranmak Verb
edep ve ahlak kaidelerini ihlal suçu Noun
her türlü ahlak kuralına karşı gelmek Verb
edebe aykırı davranış
nezaketi bozmamak Verb
örf ve âdet hukukuna aykırı davranmak Verb
âdet yerini bulsun diye