denizen

  1. oturan/ikamet eden kimse, sakin, mukim, vatandaş.
    The denizens of the forest came alive at night.
  2. bir ülkeye kabul edilmiş ve kendine bazı haklar tanınmış yabancı.
  3. yeni bir yere/çevre koşullarına alıştırılmış hayvan/bitki vb.
  4. bir yeri sık sık ziyaret eden kimse.
  5. vatandaşlığa kabul etmek, vatandaşlık haklarını tanımak.
  6. (bir kimseyi/şeyi) bir yere/iklime alıştırmak, (bir yerde) yerleştirmek.