-
oturan/ikamet eden kimse, sakin, mukim, vatandaş.
The denizens of the forest came alive at night.
-
bir ülkeye kabul edilmiş ve kendine bazı haklar tanınmış yabancı.
-
yeni bir yere/çevre koşullarına alıştırılmış hayvan/bitki vb.
-
bir yeri sık sık ziyaret eden kimse.
-
vatandaşlığa kabul etmek, vatandaşlık haklarını tanımak.
-
(bir kimseyi/şeyi) bir yere/iklime alıştırmak, (bir yerde) yerleştirmek.