derive

  1. Verb türe(t)mek, iştikak et(tir)mek, çık(ar)mak, sadır olmak, sudur etmek, müştak olmak, kökünden gelmek.

    deriveed sentence: türemiş tümce.
  2. Verb anlam/sonuç çıkarmak, istidlâl/istihraç etmek, istintaç etmek.
  3. Verb, Chemistry türe(t)mek, üre(t)mek, hasıl etmek/olmak, (bir maddeden başka madde) elde etmek.
veri türetme Noun, Law
çalışmalarından büyük tat almak Verb
iyi gelir sağlamak Verb
bir şeyden kâr etmek Verb
bir şeyden kâr etmek Verb
bir hak elde etmek Verb
bir şeyden yararlanmak Verb
haksız kazanç elde etmek Verb, Law
bir şeyden yararlanmak Verb
bir şeyden menfaat sağlamak Verb
faydalanmak Verb
bir şeyle teselli bulmak Verb
almak, bulmak, edinmek, elde etmek, sağlamak.
derive pleasure from … : …'den zevk almak, -de zevk
bulmak.
derive knowledge from reading books. Mr. T. derives an income from the sale of oranges.
yatırımdan gelir sağlamak Verb
bir yatırımdan gelir sağlamak Verb
kâr sağlamak Verb
bir şeyden gelir elde etmek Verb
bir şeyden gelir sağlamak Verb