descend

  1. Verb in(dir)mek.
    She descended the stairs. We descended from the rock with the aid of ropes.
  2. Verb (dizi vb.) azalmak, yüksekten alçağa veya büyükten küçüğe doğru gitmek.
    in descending order: büyükten
    küçüğe doğru, gittikçe azalarak.
  3. Verb (tartışmada) genelden özele geçmek.
  4. Verb aşağı meyletmek/uzanmak/yönelmek/inmek.
    The path descends the hill: Patika tepeden aşağı doğru iniyor.
  5. Verb intikal etmek, (miras/veraset yolu ile) geçmek/kalmak.
    The title descends through eldest sons.
  6. Verb
    descend from: soyundan gelmek.
    He descended from Cromwell.
    well descended: iyi aileye mensup.
  7. Verb (bulut, sis vb.) çökmek, inmek, sinmek, bastırmak.
  8. Verb, Astronomy (Güneş, Ay, yıldız) batmak, gurup etmek.
    The sun descended behind the hills.
doğrudan doğruya soydan gelen
asil bir aileden gelmek Verb
babadan oğula geçmek Verb
maden kuyu suna inmek Verb
bir maden ocağına inmek Verb
maden kuyusuna inmek Verb
(a) üşüşmek, (başına) toplanmak.
Heirs descended upon rich man's estate. The whole family descended
on us at Christmas. (b) çullanmak, baskın yapmak, saldırmak.
Our regiment descended upon enemy's left wing.
dimdik inmek Verb
(manen) düşmek, küçülmek, aşağılanmak, alçalmak, zelil düşmek, tezelzül etmek.
genelden özele inmek Verb
ayrıntılara girmek Verb
genelden özele inmek Verb
hileye yanaşmak Verb
daha yakında yer alan olaylara gelmek Verb
birinin seviyesine inmek Verb
üstüne çullanmak Verb