desolation

  1. Noun haraplık, harabiyet, viranlık.
  2. Noun harabe, virane.
  3. Noun tahrip/harap etme, harabeye/viraneye çevirme, harap olma, harabeye/viraneye çevrilme.
    The desolation
    of the town was accomplished with one bomb.
  4. Noun ıssızlık, yalnızlık, kimsesizlik.
    I couldn't stay out there in that desolation another day.
  5. Noun üzüntü, keder, yeis, perişanlık.
    That's too much desolation for anyone to bear.
  6. Noun kasvet, sıkıcılık.
  7. Noun terketme, bırakıp gitme, yalnız/kimsesiz bırakma.