Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
dine
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Verb
(akşam yemeği) yemek.
Verb
yemek yemek.
Verb
akşam yemeği vermek, yemeğe davet etmek, ziyafet çekmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
wine and dine
ziyafet vermek, ağırlamak, ikram etmek, bol bol yedirip içirmek/yeyip içmek.
dine in
akşam yemeğini evinde yemek
dine in private
aile içinde yemek yemek
Verb
dine off
(a) yemek.
They dineed off bread and cheese.
(b) başkasının kesesinden yemek.
He's been dineing
off his brother for weeks. (c)
bk.: dine out on
.
dine out
yemeğini dışarıda (lokantada) yemek.
dine in
: evde yemek yemek.
dine out on
(hikâye, haber vb. yüzünden) meşhur olmak, şöhret kazanmak, dillere destan olmak.
Ever since his adventure
in the mountains, he's been dining out on the story.
dine out on a story
başarıları ve ününden yararlanarak başkasının cebinden yemek yemek
dine with lord humphrey
aç kalmak
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Turkish-English Phrases
dine ait
religious
Adjective
dine aykırı
irreligious
dine bağlı kişilerin yönetimi
hagiarchy
dine gelmek
to get religion
Verb
dine karşı
irreligious
dine karşı saygısızlık
impiety
dine saygı göstermeyen
ungodly
dine saygısı olmayan
impious
Dine veya İnanca Dayalı Müsamahasızlığın ve Ayırımcılığın Bütün Şekilleriyle Ortadan Kaldırılması Hakkında Bildiri
Declaration on the Elimination of All Forms of Intolerance and of Discrimination Based on Religion or Belief
Noun, International Law
Allaha ve dine aykırı
blasphemous
Adjective
Allaha ve dine hakaret eden
blasphemous
Adjective
bir dine bağlı topluluk
religious community
Turkish-English phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.