dispersion

English-Turkish Translation

  1. Noun, Environment-Ecology dağılma
  2. Noun
    dispersional ile ayni anlama gelir. dağıt(ıl)ma.
  3. Noun (a) imleç değişimi: saydam bir cismin kırılım imlecinin ışığın dalga uzunluğuna göre değişmesi, (b) ayrışım:
    beyaz ışığın renklere ayrılması.
    dispersion of light by a prism.
  4. Noun, Statistics yayılma: gözlem sonuçlarının ortalama ya da ortanca çevresinde dağılma derecesi.
  5. Noun, Military dağılma: aynı koşullar altında atılan mermi ya de bombaların farklı noktalara isabet etmesi.
  6. Noun, Chemistry dağılım: katı/sıvı/gaz içinde parçacıkların dağılışı.
  7. Noun
    Diaspora (1).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

regional dispersion
bölgesel dağılım
regional dispersion
bölgesel dağılma
risk dispersion
riskin dağıtılması ilkesi
statistical dispersion
istatistiksel yayılma ve sapma Noun, Statistics
dispersion area
dağılma alanı
dispersion development strategy
belirli bir alana aşırı yük bindirmekten kaçınmak amacıyla turistik tesislerin planlı yayılımı
dispersion of goods
malların dağıtılması
dispersion of the fog
sisin dağılımı
wide dispersion of ownership
mülkiyetin çok kişiye ait olması
English-Turkish phrases from Zargan's own database