disrupt

  1. karışıklık/kargaşalık/anarşi çıkarmak, anarşiye/karışıklığa sürüklemek.
  2. kesintiye/sekteye/inkıtaa uğratmak.
    A violent quarrel disrupted the meeting. Telephone service was disrupted for hours.
  3. yarmak, kesmek, çatlatmak, kırıp ayırmak.
    Ground was disrupted by the earthquake.
  4. kesilmiş, yarılmış, çatlamış, kesik, yarık, çatlak.
bir koalisyonu bozmak Verb
koalisyonu bozmak Verb
bir aileye nifak sokmak Verb
bir piyasayı bölmek Verb
haberleşmeyi kesmek Verb