divest

  1. Transitive Verb vazgeçirmek, terkettirmek.
    If you want to be a happy man, you must divest yourself of pride.
yetkisini iade etmek Verb
birinin yetkisini almak Verb
bir memurun yetkilerini geri almak Verb
(elbisesini) soymak, çıkarmak, çıkarıp atmak.
The police divested the impostor of his stolen uniform and fake decorations.
mahrum etmek, (mal, hak vb.) elinden almak.
Citizens were divested of their right to vote.
birini bir haktan yoksun bırakmak Verb
bir haktan vazgeçmek Verb
bir haktan feragat etmek Verb
atandığı mevkii kabul etmemek Verb
birini bir haktan yoksun bırakmak Verb
birinin malını mülkünü elinden almak Verb
birini bir şeyden mahrum etmek Verb