dub

  1. Transitive Verb (şövalyelik unvanı verirken) kılıçla hafifçe omuzuna dokunmak, şövalye unvanı vermek.
    The king dubbed him a knight.
  2. Transitive Verb adlandırmak, ad takmak, çağırmak, bir kimseye yeni bir ad/unvan vermek, sıfat izafe etmek.
    They dubbed
    him Fatty because he was so fat.
  3. Transitive Verb (kereste, deri) vurmak, kesmek, düzeltmek, (köseleyi) yağlayıp yumuşatmak.
  4. Transitive Verb itmek, dürtmek, saplamak, dirsek vurmak.
  5. Transitive Verb sözlendirmek, dublaj yapmak, filmi (çekildikten sonra) seslendirmek, filmi başka bir dilde sözlendirmek.

    Italian film was dubbed with English dialogue.
  6. Transitive Verb (plak veya teype kaydedilmiş sesleri) kopya etmek.
  7. Noun itme, dürtme, dirsek vurma.
  8. Noun davul/trampet çalma.
  9. Noun sakar, beceriksiz.
  10. Noun filme/teype eklenen yeni ses/müzik.
  11. Noun (filmi) sözlendirme.
  12. Noun su birikintisi.
dublaj Noun, Media-Publishing
sözlendirmek Verb
filme/teype müzik/konuşma vb. eklemek.

Ayı