Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
dub
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Transitive Verb
(şövalyelik unvanı verirken) kılıçla hafifçe omuzuna dokunmak, şövalye unvanı vermek.
The king dubbed him a knight.
Transitive Verb
adlandırmak, ad takmak, çağırmak, bir kimseye yeni bir ad/unvan vermek, sıfat izafe etmek.
They dubbed
him Fatty because he was so fat.
Transitive Verb
(kereste, deri) vurmak, kesmek, düzeltmek, (köseleyi) yağlayıp yumuşatmak.
Transitive Verb
itmek, dürtmek, saplamak, dirsek vurmak.
Transitive Verb
sözlendirmek, dublaj yapmak, filmi (çekildikten sonra) seslendirmek, filmi başka bir dilde sözlendirmek.
Italian film was dubbed with English dialogue.
Transitive Verb
(plak veya teype kaydedilmiş sesleri) kopya etmek.
Noun
itme, dürtme, dirsek vurma.
Noun
davul/trampet çalma.
Noun
sakar, beceriksiz.
Noun
filme/teype eklenen yeni ses/müzik.
Noun
(filmi) sözlendirme.
Noun
su birikintisi.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
dubbing
dublaj
Noun, Media-Publishing
(film) to dub
sözlendirmek
Verb
dub in
filme/teype müzik/konuşma vb. eklemek.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
düb
Ayı
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.