eşya

Turkish-English Translation

  1. Noun, Civil Law property
  2. thing
  3. article
  4. goods
  5. furniture
  6. gear
  7. Noun, Commerce commodity
  8. stuff
  9. luggage
  10. furnishing
  11. material
  12. belongings
  13. merchandise
  14. ware
  15. lagan
  16. (Lat.) bona
  17. bonded goods
  18. chose
  19. object
  20. movable
  21. things
  22. articles
  23. wares
  24. commodities
  25. objects
  26. materials
  27. freightage
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

el koyulan eşya
confiscated belongings Noun
Kürkten eşya imalatı (NACE kodu: 14.2)
Manufacture of articles of fur (NACE code: C14.2) Noun, Trades-Professions
Kürkten eşya imalatı (NACE kodu: 14.20)
Manufacture of articles of fur (NACE code: C14.2.0) Noun, Trades-Professions
özel eşyalar
personal belongings Noun
Porselen ve cam eşya ile temizlik maddelerinin toptan ticareti (NACE kodu: 46.44)
Wholesale of china and glassware and cleaning materials (NACE code: G46.4.4) Noun, Trades-Professions
aktarma eşya
transhipped goods
aktarma eşya
goods in tranship
ambalajsız eşya
bulk commodity
atılmış eşya
bona waviata
avaryalı eşya
bad order freight
benzer eşya
analogous articles (transport)
beyaz eşya
white goods
bozuk eşya
spoiled good
bulunan eşya
lost article
bulunan eşya
object found
bulunmuş eşya
lost property
çalınmış eşya
stolen property
çalıntı eşya
hot stuff
cam eşya
glass- ware
çeşitli eşya
sundry goods
değerli eşya
valuable article
değerli eşya
valuable goods
değerli eşya
item of value
değerli eşya
valuable property
değerli eşya
things of value
değerli eşya
article of value
değerli eşya
valuable items
değersiz eşya
small-ticket item
değersiz eşya
poor truck
demir eşya
ironware
demir eşya
ironwork
demirbaş eşya
permanent or inventoried stock or furniture
demirbaş eşya
fixture
deri eşya
leather articles
ekspresle gönderilen eşya
dispatch goods
ekspresle gönderilen eşya
express goods
ekspresle gönderilen eşya
express freight
elzem eşya
article of prime necessity
emanete bırakılmış eşya
articles left for safe custody
fantezi eşya
fancy good
fildişi eşya
ivory
fuzuli eşya
white elephant
gayri menkul eşya
real property
gayrimenkul eşya
real property
gayrimenkul eşya
bona immobilia
gayrimenkul eşya
things real
genel eşya
general line
gümüş eşya
silverware
gümüş eşya
silver
havaleli eşya
measured goods
havaleli eşya
long heavy or bulky articles
havaleli eşya
measurement cargo (goods)
hediyelik eşya
giftware Noun
ıskarta eşya
rummage goods
ıskarta eşya
trumpery wares
kaçak eşya
smuggled goods Noun, Criminal Law
kalem eşya
merchandise item
kalitesiz eşya
tat (konuşma dili)
karışık eşya
mixed goods
karışık eşya
general merchandise
kaybolan eşya
lost article
kayıp eşya
lost property
kayıp eşya
mislaid property
kiralanmış eşya
hired article
kırılabilir eşya
fragile articles
kişisel eşya
personal belongings Noun, Transport
kıt eşya
scarce articles
kullanılmış eşya
second-hand article
kürk eşya
furs
kurtarılan eşya
salvaged goods Noun, Maritime Traffic
kurtarılmış eşya
salvaged property
lüks eşya
luxury article
madeni eşya
metalware
madeni eşya
hardware
madeni eşya
metalwork
madeni eşya
hardware department
markalı eşya
trademark articles
markalı eşya
branded articles
markalı eşya
branded goods
markalı eşya
trademark article
menkul eşya
finished goods
menkul eşya
movable property
menkul eşya
chose transitory
menkul eşya
movables
menkul eşya
bona mobilia
misli eşya
fungible goods
moda eşya
fashion line
mostralık eşya
showpiece
muhayyer eşya
goods on approbation
müzelik eşya
museum piece
özel eşya
plunder
parça eşya
less than carload lot
parça eşya
packed parcel
parça eşya
parcel goods
parça eşya
piece goods
parça eşya
part cargo
parça eşya
less than truckload
portatif eşya
portable
posta ile gönderilen eşya
wrap up
posta treniyle gönderilen eşya
slow goods
rehinli eşya
pawned object
rehinli eşya
pledged article
sahipsiz eşya
stray
sahipsiz eşya
ownerless article
şahså eşya
things personal
şahsi eşya
personal
şahsi eşya
things personal
şahsi menkul eşya
personal estate
şahsi menkul eşya
personal assets
satılık eşya
article for sale
sergilenen eşya
exhibits
sigortalı eşya
object insured
taahhütlü gönderilen eşya
registered items
taklit eşya
mock up
taşınabilir eşya
bona mobilia
tehlikeli eşya
dangerous articles
terk edilmiş eşya
abandoned goods
ticari eşya
article of merchandise
ticari eşya
articles of merchandise
yasak eşya
prohibited articles
yerli eşya
fixture
zati eşya
personal effects
eşya ambarı
pantechnicon
eşya deposu
warehouse Noun
eşya deposu
packing house Noun
eşya filesi
carriage cradle
eşya fuarı
show of goods
eşya hukuku
(Lat.) jus rerum (in latin)
eşya hukuku
real law
eşya hukukunda
abator
eşya kamyoneti
removal van
eşya kamyoneti
furniture van
eşya kamyoneti
moving van
eşya kiralama
hire for use
eşya kurtarmak
to salvage Verb
eşya mülkiyeti
material property
eşya müsaderesi
confiscation of goods Noun, Criminal Law
eşya piyangosu
raffle Noun
eşya sevkıyatı
package of goods
eşya takımı
ware
eşya taşıma
removal of furniture
eşya taşıma kamyoneti
removal van
eşya taşımak
to remove furniture Verb
eşya taşır kamyonet
pantechnicon van
eşya taşıyan kamyonet
pantechnicon
eşya taşıyan kamyonet
moving van
eşya taşıyıcısı
remover
eşya teminatı
commodity coverage
eşya toplamak
to pack up Verb
bir çeşit eşya piyangosu
raffle Noun
bulunan eşya listesi
found property report
dükkandan eşya çalmak
to shoplift Verb
gemiye parça eşya yüklemek
to load a y on the berth Verb
gemiye parça eşya yüklemek
to load a ship on the berth Verb
gümrüksüz sokulabilecek eşya miktarı
duty-free allowance
haciz konulabilecek eşya olmaması
void of seizable property
hediyelik eşya satışı
gift selling
hediyelik eşya seçme kataloğu
gift selection catalog (ue
kaçak eşya araması yapmak
to make a search for contraband Verb
kaçak eşya ticareti
illicit trade
kamyonla eşya nakli
haulage
karayoluları eşya nakliyeciliği
(US) highway transportation
kayıp eşya bürosu
lost property office Noun
kullanılmış eşya piyasası
secondhand market
lüks eşya sanayii
luxury industry
parça eşya tarifesi
less than truckload rate
parça eşya ücret tarifesi
all-commodity rate
parça eşya yükleme
freighting by the case
porselen eşya satan dükkân
china shop
şahsi eşya ihracı
(Br) personal exports
toptan eşya fiyat endeksi
index of wholesale prices
ufak tefek eşya satıcısı
sundriesman
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Yiyecek ve içecek dışında insan için ... her türlü şey, nesneler
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.