efface

  1. Transitive Verb silmek, bozmak.
    The inscriptions on many ancient monuments have been effaced by time.
  2. Transitive Verb yok etmek, gidermek, izale etmek.
    It takes many years to efface the unpleasant memories of a war.
kendisini göstermemek, gözden uzaklaşmak, kendini çekmek, bir tarafa/köşeye çekilmek.
self-effacing:
çekingen.
The shy boy effaced himself by staying in the background.
geçmişin tatsız anılarını silmek