elevate

  1. yükseltmek, kaldırmak, yukarı çıkarmak.
    Materials are elevated to the top floor by a hoist. He elevated his voice slightly.
  2. terfi ettirmek, bir üst makama/dereceye atamak.
    to elevate a captain to major.
  3. (fikren/manen) yüceltmek, eğitmek.
    Good books elevate the mind. An elevating book is better for you
    than a light love story.
  4. maneviyatını kuvvetlendirmek, moralini yükseltmek.
  5. yükseltilmiş, yüksek, yukarıda, yüksekte.
sesini yükseltmek Verb
sıradan bir kimseye asalet payesi vermek Verb
birini bir üst rütbeye terfi ettirmek Verb