emekliye

Turkish-English Phrases

emekliye ayırma
retirement Noun
emekliye ayırmak
to shelve Verb
emekliye ayırmak
to train off Verb
emekliye ayırmak
to retire Verb
emekliye ayırmak
to put out to pasture Verb
emekliye ayırmak faize yatırmak
to put out at interest Verb
emekliye ayrılabilir
pensionable
emekliye ayrılabilme durumu
superannuable
emekliye ayrılacak olanlar
pension expectancy
emekliye ayrılan
retiring
emekliye ayrılan askerin
deadpay
emekliye ayrılan işçi
super-annuated employee employe
emekliye ayrılan işçi
employee
emekliye ayrılan veznedarı yeniden tayin etmek
to reappoint the retiring treasurer Verb
emekliye ayrılan yönetim kurulu üyesi
retiring director
emekliye ayrılanlar listesinde olmak
to be on the retired list Verb
emekliye ayrılınca bahçıvanlıkla uğraşmaya başlamak
to take to gardening when one retires Verb
emekliye ayrılıp emekli maaşı almak
to superannuate Verb
emekliye ayrılma
retirement Noun
emekliye ayrılma
pensioning off
emekliye ayrılma kararı
decision to retire
emekliye ayrılmak
to retire Verb
emekliye ayrılmak
to be pensioned off Verb
emekliye ayrılmak
to superannuate Verb
emekliye ayrılmak
to call it a day Verb
emekliye ayrılmak
to be discharged with pension Verb
emekliye ayrılmak
to retire on a pension Verb
emekliye ayrılmak
to go on a pension Verb
emekliye ayrılmak
to be superannuated Verb
emekliye ayrılmak
to be retired Verb
emekliye ayrılmak
to be discharged with a pension Verb
emekliye ayrılmak
to go into retirement Verb
emekliye ayrılmak
to be supperannuated Verb
emekliye ayrılmış
state- pensioned
emekliye ayrılmış deniz subayları listesi
reserved list
emekliye çıkarılmak
to be put out to grass Verb
emekliye sevk edilmiş
pensioned off
emekliye sevk etme fonu
superannuation fund
emekliye sevkedilmiş
pensioned off
emekliye sevketme fonu
superannuation fund
bir müdürün emekliye ayrılması
retirement of a director
birine vaktinden önce emekliye ayrılması için izin vermek
to enable someone to retire Verb
birini emekliye ayırmak
to place to put someone on the retired list Verb
birini emekliye ayırmak
to superannuate sb Verb
birini emekliye çıkarmak
to place someone on the retired list Verb
dönüşümlü emekliye ayrılmak
to retire by rotation Verb
emekli aylığıyla emekliye ayrılmak
to retire on a pension Verb
emekli aylığıyla emekliye ayrılmak
to retire on pension Verb
erken emekliye ayrılmak isteyenler için ikramiye planı
job release scheme
istemeden emekliye ayrılma
involuntary retirement
işten emekliye ayrılma
occupational pension
kendini emekliye ayırtmak
to sell out and go on half pay Verb
sakatlık yüzünden emekliye ayrılma
disability retirement
sırası gelmeden emekliye ayrılmak
to retire out of turn Verb
tam maaşla emekliye ayrılmak
to be retired on full pay Verb
vaktinden önce emekliye ayrılma
premature retirement
yaş haddinden önce emekliye ayrılmak
to retire under the age limit Verb
yaş yüzünden emekliye ayrılma
retirement on account of age
zorunlu emekliye ayırma
mandatory retirement
zorunlu emekliye sevk etme
compulsory retirement on a pension
Turkish-English phrases from Zargan's own database