employee

English-Turkish Translation

  1. Noun, Law çalışan
  2. Noun memur, hizmetli, müstahdem, işçi, amele, bir işte ücretle/maaşla çalışan kimse.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

employee contribution
çalışan katkı payı Noun, Insurance
employee stock ownership plan
çalışanlara pay edindirme programı Noun, Management
employer
işveren Noun, Law
semi-qualified employee
ara eleman Noun, Human Resources
additional employee
ilave işçi
association employee
dernek çalışanı Noun, Management
at-will employee
geçici işçi Noun, Law
bank employee
bankacı
bank employee
banka memuru
being an employee
memurluk
black-coated employee
yüksek mevkideki büro memuru
casual employee
iş bulunca çalışan memur
census employee
nüfus sayımı memuru
census employee
istatistik memuru
city employee
şehirde çalışan işçi
city employee
şehirde çalışan memur
company employee
şirket memuru
conscripted employee
kayıtlı işçi
consular employee
konsolosluk memuru
contract employee
sözleşmeli personel Noun, Management
covenanted employee
sözleşmeli çalışan memur
covered employee
sigortalı işçi
discharge of an employee
bir memurun işten çıkarılması
evaluate an employee
bir memurun niteliklerini değerlendirmek Verb
executive employee
müdür düzeyindeki memur
executive employee
yönetici memur
Federal employee
(US) devlet memuru
fellow employee
memur arkadaş
full-time employee
tam gün çalışan işçi
full-time employee
tam zaman çalışan memur
government employee
kamu çalışanı Noun, Public Administration
government employee
devlet memuru
high-salaried employee
yüksek maaşlı memur
hotel employee
otel memuru
hourly employee
saat ücretiyle çalışan memur
hourly employee
saat ücretiyle çalışan işçi
household employee
ev idaresi memuru
industrial employee
sanayi işçisi
junior employee
(14-18 yaş arası) genç işçi
junior employee
kıdemsiz işçi
long-service employee
kıdemli işçi
managerial employee
müdüriyet memuru
municipal employee
belediye memuru
municipal employee
belediyeci
nonunion employee
sendika üyesi olmayan işçi
office employee
büro memuru
part time employee
yarım gün çalışan işçi
part-time employee
yarımgün çalışan işçi
pay off an employee
işçinin maaşını ödemek Verb
pay off an employee
(US) bir işçinin gündeliğini ödemek Verb
permanent employee
devamlı işçi
permanent employee
devamlı memur
piece-rate employee
yarım gün çalışan işçi
postal employee
postane memuru
postal employee
posta memuru
probationary employee
memurun işte deneme süresi içinde çalışan memur
professional employee
meslek personeli Noun
professional employee
akademik mesleki eğitim görmüş memur
profit-sharing employee
kâra katılan işçi
prounion employee
sendika yanlısı işçi
public employee
devlet memuru
public employee
kamu çalışanı Noun, Public Administration
railway employee
demiryolu memuru
redundant employee
fazla işçi
redundant employee
kendisine artık gereksinim duyulmayan işçi
regular employee
normal işçi
relocated employee
yeniden merkeze tayin olunan memur Noun
salaried employee
maaşlı memur
salaried employee
maaşlı işçi
salaried employee
(Br) maaşlı memur
senior employee
yönetici memur
shop employee
dükkân memuru
short term employee
kısa süreyle çalıştırılan memur
short-term employee
kısa vadeli işçi
state employee
devlet memuru
store employee
(US) tezgâhtar
striking employee
grev yapan işçi
student employee
yabancı işçi
supervisory employee
nezaretçi memur
temporary employee
geçici işçi
temporary employee
geçici memur
top-caliber employee
yüksek vasıflı memur
turnover-prone employee
durmadan yer değiştiren memur
white collar employee
beyaz yakalı memursınıfı
white-collar employee
memur Noun, Management
woman employee
kadın memur
woman employee
kadın işçi
employee affairs
özlük işleri Noun, Employment
employee and his people
işveren ve adamları Noun
employee appraisal
personel değerlendirme
employee association
memurlar derneği
employee association
işçi derneği
employee attitude
memur davranışı
employee attitude
memur tavır ve hareketi
employee benefit
işçi tarafından ödenecek sosyal sigorta primi
employee benefit
şirket tarafından ödenen memurun sosyal sigorta primi
employee benefit
memur tarafından ödenecek sosyal sigorta primi
employee benefits
sosyal haklar Noun
employee benefits
özlük hakları Noun, Employment
employee bonus
işçi ikramiyesi
employee buy out
şirketin sermaye hisselerinin şirket çalışanları tarafından satın alınması
employee compensation
memur tazminatı
employee contribution
işçinin sosyal sigortalara ödediği pay
employee contributor
sigorta primi ödeyen memur
employee cooperation
işçi işbirliği
employee cooperation
memur işbirliği
employee cooperation
işçi birliği
employee counsel l ing
personel sorunları konusunda danışma
employee counselling
personel sorunları konusunda danışma
employee counselling
personel danışmanlığı
employee discount
işçi için uygulana iskonto
employee discount
işçi için uygulanan indirim
employee discount
işçi için uygulanan iskonto
employee discount
memur için uygulanan iskonto
employee discount
memur için uygulanan indirim
employee eurochambers
memurlar derneği
employee food service
işyeri kantin hizmeti
employee grievances
işçi şikâyetleri Noun
employee handbook
işyeri personel talimatı
employee invention
işçi buluşu
employee invention
işçinin buluşu
employee inventor
mucit işçi
employee loyality
işçi bağlılığı
employee loyalty
işçi sadakati
employee loyalty
işçi bağlılığı
employee morale
işçinin morali
employee motivation
işçinin motivasyonu
employee organization
işçi teşkilatı
employee outside pension scheme
emeklilik planı dışında kalan işçiler
employee participation
yönetime katılma
employee participation in industry
işçinin sanayie iştiraki
employee participation in industry
işçinin sanayie katılımı
employee party
işçilerce finanse edilen parti
employee pension
işçi geliri
employee pension
işçi emekli aylığı
employee profit sharing
işçinin kâr payı olması
employee publication
işyeri gazetesi
employee publication
işyeri dergisi
employee rating
memurun yeteneğinin değerlendirilmesi
employee rating
işçi değerlendirme
employee rating chart
işçi değerlendirme cetveli
employee relations
işçi ilişkileri Noun
employee representative
işçi temsilcisi
employee requirements
işçilerin öne sürdüğü şartlar Noun
employee retirement
işçi emekliliği
employee retirement security act
İşçi Sosyal Sigorta Emeklilik Kanunu
employee right
işçi hakkı
employee rights
özlük hakları Noun, Employment
employee roster
işçilerin mallarının yazıldığı defter
employee security
işçi güvenliği
employee security
işçinin işyerindeki güvenliği
employee services
işçi hizmetleri Noun
employee shares
işçi hisse senetleri Noun
employee skills inventory
işçi becerileri envanteri
employee status
memuriyet
employee status
işçilik
employee stock
işçinin satın aldığı şirket hisse senetleri Noun
employee stock
(US) işçinin satın aldığı şirket hisse senetleri Noun
employee stocks
işçilere dağıtılan hisse senetleri Noun
employee stocks
işçilere dağıtılan hisse senedi
employee suggestion system
personelin kendi buluşunu bildirme sistemi
employee test
personele uygulanan test
employee training
işçi eğitimi
employee training
işçi stajı
employee training
memur eğitimi
employee turnover
işçi cirosu Noun
employee's association
işçi derneği
employee's contribution
sosyal sigorta primi işçi payı
employee's invention
işçinin buluşu
employee's pension fund
işçilerin emeklilik fonu
employee's right
işçi hakkı
bank employee employe
banka memuru
be employee employe owned
işçinin elinde olmak Verb
be employee owned
işçinin elinde olmak Verb
black-coated employee employe
(Br) yüksek mevkideki büro memuru
borrowed employee employe
ödünç alınan işgücü
census employee employe
istatistik memuru
conscripted employee employe
kayıtlı işçi
covered employee employe
sigortalı işçi
give an employee warning
bir memura ihtarda bulunmak Verb
give an employee warning
işçiye uyarıda bulunmak Verb
long-service employee employe
kıdemli işçi
move an employee employe
bir memuru başka bir yere tayin etmek Verb
office employee employe
büro memuru
piece-rate employee employe
parça başına çalışan işçi
postal employee employe
posta memuru
profit-sharing employee employe
kâra katılan işçi
prounion employee employe
sendika yanlısı işçi
public-sector employee employes
kamu sektöründe çalışanlar Noun
public-sector employee employes
devlet memurları Noun
salaried employee employe
maaşlı işçi
send an employee away
bir memuru kovmak Verb
short-term employee employe
kısa vadeli işçi
state employee employe
devlet memuru
substandard employee employe
düşük ücretli işçi (asgarî ücretin altında çalıştırılan işçi
top-caliber employee employe
yüksek vasıflı memur
unionize employee employes
işçileri sendika üyesi yapmak Verb
white collar employee employe
idareci sınıf
English-Turkish phrases from Zargan's own database