enerji

Turkish-English Translation

  1. Noun, Chemistry energy
  2. go
  3. power
  4. activity
  5. heart
  6. drive
  7. kick
  8. bounce
  9. punch
  10. bang
  11. vigour
  12. dash
  13. Noun vitality
  14. steam
  15. zip
  16. snap
  17. verve
  18. pith
  19. go-ahead
  20. pep
  21. vim
  22. zap
  23. birr
  24. force
  25. feck
  26. get up and go
  27. pizazz
  28. zing
  29. vigor
  30. getup
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

aktivasyon enerjisi
activation energy Noun, Physics
atom enerjisi
atomic energy Noun, Environment-Ecology
elektrik enerjisi
electrical energy
güneş enerjisi
solar power Noun
güneş enerjisi
solar energy Noun
hayat enerjisi
life blood
ısı enerjisi
thermal energy
ısı enerjisi
heat energy Noun
oluşum enerjisi
embodied energy
rüzgar enerjisi
wind power Noun, Environment-Ecology
yaşam enerjisi
vitality Noun
atomik enerji
atomic energy
elektriksel potansiyel enerji
electrical potential energy Noun, Engineering
jeotermal enerji
geothermal energy Noun, Environment-Ecology
kinetik enerji
kinetic energy Noun, Chemistry
kullanılmayan enerji
waste energy
motorla sağlanan enerji
power supplied by a motor
nükleer enerji
nuclear energy Noun
nükleer enerji
nuclear power Noun, Engineering
nükleer potansiyel enerji
nuclear potential energy Noun, Engineering
potansiyel enerji
potential energy Noun, Chemistry
yeniden kazanılan enerji
second wind
yenilenebilir enerji
renewable energy Noun, Environment-Ecology
enerji alanı
energy area
enerji alanı
energy field
enerji bakanı
(Br) Energy Secretary
enerji bakanı
(Br) Minister of Power
enerji bakanı
(Br) Secretary of State for Energy
Enerji Bakanı
minister of power
Enerji Bakanı
secretary of state for energy
Enerji Bakanı
energy secretary
Enerji Bakanlığı
department of energy
enerji birimi
erg
enerji buhranı
energy crisis
enerji dağıtımı
power allocation
enerji danışmanı
energy overseer
enerji dolu
to be full of energy
enerji dolu
she has plenty of drive
enerji dolu
hard as nails
enerji dolu
snappy
enerji dolu
galvanic
enerji dolu
full of pep
enerji dolu olarak
briskly Adverb
enerji dolu olmak
to be full of energy Verb
enerji ekonomisi
energy economy
enerji elde etmek
to generate power Verb
enerji geri kazanımı
energy recovery Noun, Environment-Ecology
enerji haznesi
store of energy
enerji içeceği
energy drink Noun, Food-Kitchen
enerji ihracatı
energy export
enerji ihtiyacı
demand for energy
enerji ile çalışan
powered
Enerji İşleri Genel Müdürlüğü
Directorate General of Energy Affairs Noun, Organizations
enerji israfı
wastage of energy
enerji ithalinde artış
hike in energy imports
enerji kanun önergesi
energy bill
enerji kaybı
dissipation Noun
enerji kaynağı
energy source
enerji kaynağı
power source
enerji kaynağına çok yakınlık
proximity to power source
enerji kaynakları
energy resources Noun
enerji kısıntısı
power rationing
enerji kısıntısı
power shortage
enerji kıtlığı
energy shortage
enerji krizi
energy crisis
enerji kurulu
power commission
enerji kurulu
energy committee
enerji mübadelesi sözleşmesi
contract for the exchange of electric power
enerji nakil hattı (ENH)
power line Noun
enerji paketi
energy package
enerji patlaması
burst of energy Noun
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)
Energy Market Regulatory Authority (EMRA) Noun
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanlığı
Energy Market Regulatory Authority Noun, Organizations
enerji politikası
energy policy Noun
enerji potansiyeli
energy potential
enerji randımanı
energy output
enerji sağlamak
to generate power Verb
enerji sağlamak
to energize Verb
enerji sağlanan suyun düşme yüksekliği
head
enerji saklama
energy conservation
enerji sanayii
power industry Noun
enerji santralı
generating station
enerji satış ve hazine garantisi anlaşmaları
energy sales and treasury guarantee agreements Noun
enerji sektörü
energy industry Noun, Economics
enerji sektörü
energy sector
enerji sönümlemesi
energy damping Noun, Construction
enerji takası
trade-off of energy Noun
enerji talebi
power demand
enerji talebi
demand for energy
enerji tasarruf önlemleri
emergy-saving measures Noun
enerji tasarruf potansiyeli
energy savings potential
enerji tasarruf programı
energy saving program (me
enerji tasarruf programı
energy saving program (me)
enerji tasarrufu
power economy
enerji tasarrufu
energy savings
enerji tedariki
supply of power
enerji tedariki
power supply
enerji tüketimi
energy consumption Noun
enerji tüketimini azaltma
to reduce energy consumption
enerji tüketimini azaltmak
to reduce energy consumption Verb
enerji üreten yakıtların yetmezliği durumu
energy crisis
enerji üretimi
energy production
enerji üretimi
power production
enerji üretmek
to generate power Verb
Enerji ve Madencilik Dairesi
Department of Energy and Mining Noun, Organizations
enerji ve moral vermek
to pep Verb
enerji ve tabii kaynaklar bakanlığı
ministry of energy and natural resources
enerji verimi
energy output
enerji verimliliği
energy efficiency
Enerji Verimliliği ve Çevre Yönetim Şubesi Müdürlüğü
Section of Energy Efficiency and Environmental Management Noun, Organizations
enerji ya da iş birimi (Joule , fizikçinin adı
joule
enerji yöneticisi
energy manager
Enerji, Su, Çevre İşleri Genel Müdür Yardımcılığı
Deputy Directorate General of Energy, Water, Environmental Affairs Noun, Organizations
avrupa nükleer enerji ajansı
European Nuclear Energy Agency (ENEA
avrupa nükleer enerji birliği
European Nuclear Energy Community (ENEC
başka enerji kaynaklarına geçiş
diversification into other energy sources
bir cihazı enerji kaynağına bağlamak
to switch on Verb
bir makineye verilen enerji miktarı
input
büyük enerji rezervi olmak
to have a great reserve of energy Verb
dünya enerji tüketimi
world energy consumption
en ufak enerji birimi
quantum
gayret ve enerji gerektiren
strenuous Adjective
iptidai enerji tüketimi
primary energy consumption
nükleer enerji ile işleyen gemi
nuclear-powered ship
nükleer enerji santralı
nuclear power station
yatırım sektörüne enerji katmak
to put pep back into the investment sector Verb
yeni enerji kaynakları bulmak
to tap new sources of energy Verb
yenilenebilir enerji kaynakları
renewable energy resources Noun, Environment-Ecology
Nükleer Enerji Proje Uygulama Dairesi
Department of Nuclear Energy Project Implementation Noun, Organizations
Sanayi Ticaret Enerji Tabii Kaynaklar Bilgi ve Teknoloji Komisyonu
Committee on Industry, Trade, Energy, Natural Resources, Information and Technology Noun, Organizations
Tarım ve Enerji Politikaları Analiz Dairesi
Department of Analysis on Agricultural and Energy Policies Noun, Organizations
Yakıt ve Enerji Bakanlığı
ministry of fuel and power
Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü
Directorate General of Renewable Energy Noun, Organizations
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Maddenin yapısında ... elektrik vb
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.