error

  1. Noun, Law temyiz
  2. Noun, Law hukuki hata
  3. Noun yanlış, hata.
    to make/commit an error: yanlışlık yapmak, hata işlemek.
    The accident was caused
    by human error.
    printer's error: dizgi/tetip hatası.
    clerical error: yazı/istinsah hatası.
  4. Noun yanılgı, yanılma.
    to be in error: yanılmak.
  5. Noun yanlışlık, yanıltı, sehiv, yanlış fikir/hareket.
    in error: yanlışlıkla, sehven.
    I did it in
    error.
    goods sent in error: yanlışlıkla gönderilen eşya.
    to be in error = to fall into error: yanılmak, hataya düşmek, yanlış fikre kapılmak.
  6. Noun günah, kabahat, sapınç, dalâlet.
    The error is yours: Kabahat senin.
    There were errors on both
    sides: Her ikisi de kabahatliydi.
  7. Noun, Mathematics yanılgı, hata: bir çokluğun ölçülen değeri ile gerçek değeri arasındaki fark.
    errors and omissions
    excepted: yanlış ve noksanlar hariç.
  8. Noun, Law (mahkemede) usul hatası.
usul hatası Noun, Law
bariz hata bulunmaması şartıyla
salt yanılgı
mutlak hata
mutlak hata (hesaplanan bir sonuçtaki sapmanın, bir sorunun cebirsel işaretine bakılmaksızın büyüklüğü) Noun
düzeltilebilecek hata
görünür hata
yaklaştırım yanılgısı
yaklaştırma hatası Noun
gözlem yanılgısı
denetim hatası Noun
hükmü temyiz eden davalının icranın ertelenmesi için verdiği teminat
denge hatası Noun
dengelenmiş hata
basinçsal hata: saat sarkacının içinde hareket ettiği hava yoğunluğundaki değişmelerin zaman ölçümünde doğurduğu hata.
hata olmadığı takdirde
yanılgıya düşmek Verb
sistematik hata
fatura hatası Noun
muhasebe hatası Noun
temyiz etmek Verb, Law
yanılgı ile
hata ile
hesap hatası Noun
yanlışlıkla iptal edilmiş
büyük hata
yazı hatası Noun
kasıtsız yazı hatası Noun
kayıt memurunun hatası Noun
maddi yazı hatası Noun
hata işlemek Verb
sık rastlanan hata
bir hatanın bildirilmesi
pusula hatası Noun
birbirini telafi eden hata
birbirini telafi eden yanlışlık
ödünleyici yanılgı
denkleştirici hata
hesap hatası Noun
hatayı düzeltmek Verb
birikimli hata Information Technology
derece ve anlam bakımından artan hata
bir dizi ölçmeler veya birbirleriyle bağlantılı hesaplarda
kaybeden tarafın tashih-i karar müzekkeresi ile bozmak veya tadil ettirmek istediği ve karşı taraf diye
adlandırdığı lehinde karar çıkarılan tarafla
disk hatası Noun, Information Technology
sahte hata
onulmaz yanlış Information Technology
tahmin hatası Noun
hatasız
davanın esasını etkileyen hata
esas hata
asli hata
esaslı hata Noun, Civil Law
dilbilgisi hatası Noun
gramer hatası Noun, Language-Literature
ağır hata
kararı etkileyen hata
duruşma sırasında yapılan , kararı etkilemeyen hata
duruşma sırasında yapılan
kararı etkilemeyen hata
duruşma sırasında yapılan kararı etkilemeyen hata
geminin dikey olmadığı zamanlarda pusulada meydana gelen hata
pusula meyil hatası Noun
alet hatası Noun
alet hatası Noun
taraflardan birinin talebine uygun olarak verilen kararda hata
kurtarılamaz hata Information Technology
temyiz mahkemesinin bir kararı onaylayan veya bozan kararı Noun, Law
adli hata Noun, Law
birini yanıltmak Verb
adlî hata.
baskı yanlışı
mantık hatası Noun
bariz hata
hata payı Noun
yanılma payı
ölçüm hatası Noun
hata cetveli
hafıza hatası Noun
bellek yanılgısı
örnekleme dışı yanılgı
yanlış düzeltme bildirisi
mahkemenin iadesi dilekçesi
pilotaj hatası Noun, Transport
pilot hatası Noun, Transport
davaya yeniden bakılması için temyize gönderen davacı
sık rastlanan hata
sık yapılan hata
zararlı hata
basın hatası Noun
basım hatası Noun
dizgi hatası Noun
baskı hatası Noun
mürettip hatası Noun
muhtemel hata
olası yanılgı
işleme yanılgısı
tahmin hatası Noun
esas hata
esas hatası Noun
tesadüfi hata
değerlendirme hatası Noun
bir hatayı düzeltmek Verb
kırma kusuru Noun, Medicine
düzeltilebilir hata
hata riski
örnekleme hatası Noun
örnekleme hatası (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
yazı hatası Noun
daktilo ya da baskı hatası Noun
radyo dalgalarının geminin madensel yapısı nedeniyle yeniden yansımasından dolayı oluşan hata
önemsiz hata
hata kaynağı
imla hatası Noun
yazım hatası Noun, Language-Literature
standart hata
standart hata (istatistikte , örnek ölçümlerinin istatistiki doğruluğunun ölçümü
yapısal hata
esaslı hata
esaslı hata (akdin feshini gerektiren hata
akdin feshini gerektiren hata
akdin feshine yol açan hata
mahkemenin iadesi dilekçesi Noun
sözdizimi hatası Noun, Information Technology
teknik hata
metin hatası Noun
metin tni hatası Noun
manyetik sapma hatası toplamı
toplam hata
çeşitli yolları deneme
önemsiz hata
daktilo hatası Noun
dizgi/baskı/tertip hatası. Noun
dizgi yanlışı
yanlış söz seçimi
büyük hata
kesinleşmiş bir mahkeme kararında hata iddiası üzerine temyiz mahkemesinin kararı temyizen tetkik için
esas mahkemeden dava dosyasını celp için göderd
iadei muhakeme
tashihi karar müzekkeresi
tashih-i karar müzekkeresi
kesinleşmiş bir mahkeme kararında hata iddiası üzerine temyiz mahkemesinin kararı temyizen tetkik için
esas mahkemeden dava dosyasını celp için gönder
hata ve kasıtsız ihmallerden ileri gelen zararlara karşı sigorta
yanılgı kuşağı
(istatistik) hata alanı
hata zinciri
hata grubu
hata sınama (çek etme) kodu
hata koşulu
hata denetimi
hata düzeltme kodu
hata düzeltme kuralı
hata tanıma
yanlışları işleme Information Technology
hesap hatası Noun
(baskıda) dizgi hatası Noun
denklem yanılgısı
kestirim yanılgısı
yanlış tahmin
maddi hata
hukuki hata
hukuk kurallarının belirli olaylara uygulanmasında yapılan hata
şahıs konusunda yanılma
okuma hatası Noun
hata endikatörü
hata izolasyonu
hata yalıtımı
hata kaydı
hata günlenmesi
hata günlüğü Information Technology
hata günlemesi
yanılma payı
hata payı Noun
tolerans
hata mesajı
hata iletisi Information Technology
isim hatası Noun
çarpı yanılması
hesap hatası Noun
maddi hata (küçüklük , akıl hastalığı , ölüm gibi maddi hususlarda varılan sonuçlarda düşülen hata
(istatistik) birinci derecede yanılgı
muhakeme hatası Noun
hukuki hata
yanılma olasılığı
yanılma olasılığı
hata menzili Noun
hata oranı
hatadan kurtulma Information Technology
hata sinyali
yanılgı değişmesi
normal hata eğrisi