ertelemek

Turkish-English Translation

  1. Verb to carry over
  2. Verb to continue
  3. Verb to hold over
  4. Verb to procrastinate
  5. Verb to put back
  6. Verb to put over
  7. Verb to remit
  8. Verb to respite
  9. Verb to stall
  10. Verb to stand adjourned
  11. Verb to suspend
  12. Verb to lay on the table
  13. Verb to table
  14. Verb to wait
  15. Verb to postpone
  16. Verb to defer
  17. Verb to put off
  18. Verb to adjourn
  19. Verb to delay
  20. Verb to leave
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

cezanın ertelenmesi
suspension of the penalty Noun, Criminal Law
cezanın infazını ertelemek
suspend the execution of a penalty Verb, Criminal Law
cezanın infazının ertelenmesi
suspension of execution of a penalty Noun, Criminal Law
ertelenmiş teslim
postponed surrender Noun, Criminal Law
(bir borç ya da onun faizini) ödemeyi ertelemek
to reschedule Verb
(geçici olarak) harekete geçmeyi ertelemek
to hold one's horses Verb
(parlamento) oturumu ertelemek
to prorogate Verb
bayramın sonuna kadar ertelemek
to adjourn over the holidays Verb
bayramın sonuna kadar ertelemek
to adjourn over the holiday Verb
belirsiz bir tarihe ertelemek
to perendinate Verb
belli bir tarih belirlemeden ertelemek
to adjourn without day Verb
belli bir zamana ertelemek
to defer sine die Verb
bir davayı belirsiz bir tarihe ertelemek
to adjourn sine die Verb
bir davayı ertelemek
to adjourn a case Verb
bir davayı ertelemek
to stop a case Verb
bir davayı ertelemek
to stay an action Verb
bir defni ertelemek
to postpone a burial Verb
bir duruşmayı bir hafta ertelemek
to put off a case for a week Verb
bir duruşmayı ertelemek
to adjourn a hearing Verb
bir duruşmayı ertelemek
to postpone a trial Verb
bir duruşmayı ertelemek
to postpone a hearing Verb
bir genel kurul toplantısını ertelemek
to adjourn a general meeting Verb
bir görevi ertelemek
to defer a duty Verb
bir hafta ertelemek
to lay over a week Verb
bir hükmü ertelemek
to defer a sentence Verb
bir hükmü ertelemek
to defer a judgment Verb
bir hükmün icrasını ertelemek
to respite execution of a judgment Verb
bir hükmün uygulanmasını ertelemek
to stay judgment Verb
bir iflas kararını ertelemek
to adjourn a petition in bankruptcy Verb
bir iflas talebini ertelemek
to adjourn a petition in bankruptcy Verb
bir ihbarı ertelemek
to postpone a notice Verb
bir kararı ertelemek
to hold a decision over Verb
bir kararı ertelemek
to postpone a decision Verb
bir kararı ertelemek
to adjourn a decision Verb
bir kararın uygulanmasını ertelemek
to suspend a judgment Verb
bir konuyu ertelemek
to waive a question till later Verb
bir konuyu ertelemek
to beat around the bush Verb
bir konuyu gelecek toplantıya ertelemek
to hold over a matter to the next meeting Verb
bir meblağın ödenmesini ertelemek
to postpone payment of an amount Verb
bir meseleyi ertelemek
to defer a matter Verb
bir ödemeyi ertelemek
to defer a payment Verb
bir ödemeyi ertelemek
to put off a payment Verb
bir önergeyi ertelemek
to shelve motion Verb
bir randevuyu ertelemek
to postpone a date Verb
bir şeyi dilediği gibi ertelemek
to postpone something to one's pleasure Verb
bir sorunu bir hafta ertelemek
to postpone a matter for a week Verb
bir soruyu sonradan ele almak üzere ertelemek
to reserve a question for further consideration Verb
bir tarihi ertelemek
to postpone a date Verb
bir toplantıyı belli bir tarih tespit etmeden ertelemek
to adjourn a meeting sine die Verb
bir toplantıyı ertelemek
to put off a meeting Verb
bir toplantıyı ertelemek
to postpone a meeting Verb
bir yolculuğu ertelemek
to postpone a journey Verb
birşeyi ertelemek
to put back something Verb
birşeyi ertelemek
to put aside something Verb
birşeyi ertelemek
to delay something Verb
cezayı ertelemek
to grant suspension on probation Verb
duruşmayı ertelemek
to adjourn the trial Verb
duruşmayı ertelemek
to postpone a trial Verb
duruşmayı üç gün sonraya ertelemek
to adjourn a case for three days Verb
ertesi güne ertelemek
to perendinate Verb
gelecek haftaya ertelemek
to put off until next week Verb
gelecek oturuma kadar ertelemek
to stand over until the next meeting Verb
hükmü ertelemek
to reserve judgment Verb
hükmü ertelemek
to stay execution Verb
hükmü ertelemek
to arrest judgement Verb
ihbarı ertelemek
to postpone a notice Verb
infazı ertelemek
to stay execution Verb
kanun tasarısını ertelemek
to shelve a bill Verb
karar vermeyi ertelemek
to defer making a decision Verb
kararı ertelemek
to defer the decision Verb
kararı ertelemek
to postpone decision Verb
kararı ertelemek
to adjourn a decision Verb
kararı ertelemek
to hold a decision Verb
kararı ertelemek
to arrest a judgment Verb
kararın uygulanmasını ertelemek
to suspend a judgment Verb
kovuşturmayı ertelemek
to stay proceedings Verb
meseleyi ertelemek
to defer a matter Verb
müteakip bir tebligata (bildiriye) kadar ertelemek
to defer until further notice Verb
müteakip bir tebligata kadar ertelemek
to defer until further notice Verb
ödeme için bir süreyi ertelemek
to obtain an extension of time for payment Verb
ödeme için süreyi ertelemek
to obtain an extension of time for payment Verb
ödemeyi ertelemek
to defer payment Verb
ödemeyi ertelemek
to postpone payment Verb
önergeyi ertelemek
(Br) to shelve a motion Verb
önergeyi ertelemek
to table a motion Verb
parlamento toplantısını ertelemek
to prorogue parliament Verb
parlamento toplantısını ertelemek
to adjourn parliament Verb
protestoyu ertelemek
to defer (delay) the protest Verb
şartlı tahliye kararını ertelemek
to suspend a sentence on probation Verb
şartlı tahliye kararını ertelemek
to suspend a sentece on probation Verb
senedin ödeme tarihini ertelemek
to enlarge the payment of a bill Verb
session gelecek oturuma kadar bir konunun ele alınmasını ertelemek
to remit the consideration of a matter until the next Verb
tadilat teklifini ertelemek
to table an amendment Verb
tarihi belli olmayan bir güne ertelemek
to adjourn without day Verb
tarihi ertelemek
to postpone a date Verb
yeniden ertelemek
to readjourn Verb
yola çıkmayı bir hafta ertelemek
to defer one's departure for a week Verb
yolculuğunu ertelemek
to delay one's departure Verb
ertelemek; geciktirmek
to defer Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Daha sonraki ... tecil etmek
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.