exceptional

  1. Adjective istisnai
  2. Adjective ayrık, istisnaî, müstesna, kuralsız, kural dışı.
  3. Adjective olağanüstü, fevkalâde (üstün), müstesna, ender, nadir, eşine az raslanır, eşsiz, görülmedik, eşi bulunmaz.

    All her children are clever, but the youngest one is really exceptional. This warm weather is exceptional for January.
  4. Adjective normalin dışında, (genellikle) düşük seviyeli/nitelikli/kabiliyetli, geri zekâlı.
    Schools for exceptional children.
ele geçmez üstünlük
istisnai durum
istisnai vaka
istisnai durum
istisnai durumlar Noun
olağanüstü amortisman
fevkalade nakdi yardım
büyük güçlükler
yeni bir bina ya da tesisin alımı ya da satımı istisnai kalemler arasına girer
bir şirketin normal iş faaliyeti dışında meydana gelen harcamalar ve gelirler Noun
(bilançoda) istisnai kalemler Noun
ancak özel nitelikleri yüzünden maliyet hesaplarına katılmayan masraflar
bir işletme tarafından zaman zaman katlanılan
istisnai teklif
ele geçmez fırsat
istisnai durum
istisnai fiyat
özel fiyat
istisnai hüküm
istisnai tarife
istisnai oran
istisnai düzenleme Noun, Law
büyük istidat
özel fiyat