expansion

English-Turkish Translation

  1. Noun genişletme
  2. Noun genleş(tir)me, genişle(t)me, yay(ıl)ma.
    coefficient of expansion: genleşme katsayısı.
    The expansion
    of metals when they are heated. The heat caused the expansion of the gas in the balloon.
  3. Noun büyüme, şişme.
    The expanding gas caused the expansion of the balloon.
  4. Noun genleşme/genişleme miktarı/derecesi.
  5. Noun genişleyen kısım, genişletilmiş şekil/hal.
    The thesis is an expansion of a paper he wrote last year.
  6. Noun geniş alan/saha.
  7. Noun, Mathematics açılım, açma: örneğin (a+b)2 ifadesini a2+2ab+ b2 şeklinde yazma.
  8. Noun, Machines genleşim: patlamalı motorda gaz hacminin büyüme ve basıncının azalma evresi.
  9. Noun genişlet(il)me, tevsi, tevessü.
    industrial expansion: sanayiin genişlemesi.
    The expansion of
    the factory doubled the amount of goods it produced.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

expansionism
yayılmacılık Noun, Politics-Intl. Relations
expansionist
yayılmacı Noun, Politics-Intl. Relations
area for expansion
genişleme alanları Noun
areas for expansion
genişleme alanları Noun
barriers to expansion
genişleme engelleri Noun, Competition Law
basis of expansion
genişleme temeli
business expansion
şirketin büyümesi
capacity expansion
kapasite arttırımı Noun
capital expansion
sermaye yayılımı
check economic expansion
ekonomik gelişmeyi frenlemek Verb
colonial expansion
sömürgecilik
currency expansion
tedavüldeki paranın artması
debt expansion
borçların artması
economic expansion
ekonomik genişleme
economic expansion
ekonomik gelişme
export credit expansion
ihracat kredisi açma
export expansion
ihracatın genişlemesi
external turnover expansion
dış ülkelerde cironun artması
fiscal expansion
mali genişleme
fiscal expansion
mali büyüme
horizontal expansion
yatay genişleme
industrial expansion
sınai genişleme
industrial expansion
sanayi inin yayılması
industrial expansion
sanayinin yayılması
linear expansion
sünme
longitudinal expansion
uzunlamasına genleşme Noun
monetary expansion
para miktarının artırılması
monetary expansion
parasal genişleme
multiple expansion
katmerli genişleme
municipal expansion
belediye yetkilerinin genişletilmesi
plan for expansion
genişleme planı
plant expansion
fabrika bina inşaatı tevsii
policies of expansion
yayılma politikası Noun
policy of expansion
yayılma politikası Noun
process of expansion
yayılma süreci
promote economic expansion
ekonomik gelişmeyi teşvik etmek Verb
rate of expansion
büyüme oranı
retain pimss for expansion
kârı genişleme harcamaları için ayırmak Verb
retain profits for expansion
kârı genişleme harcamaları için ayırmak Verb
sales expansion
satış genişlemesi
slow down industrial expansion
sınai gelişimi ağırlaştırmak Verb
slow down industrial expansion
sanayi inin gelişmesini yavaşlatmak Verb
slow down industrial expansion
sanayinin gelişmesini yavaşlatmak Verb
state expansion
devlet yetkileri Noun
steel expansion
çelik genişlemesi
sudden expansion
patlama
territorial expansion
memleket topraklarını genişletme
territorial expansion
toprak parçası katarak genişleme
vertical expansion
entansif büyüme (hammade sağlanmasından pazarlama aşamasına kadar bir işletmenin tüm üretim ve satış
işlemlerini kendi denetimi altına alması
expansion (undue) of credit
(aşırı) kredi verme
expansion announcement
tevsi sonuçları bildirisi
expansion board, expansion card
genişletme kartı Information Technology
expansion bottleneck
genişleme darboğazı
expansion chamber
cloud chamber Noun
expansion cost
genişleme giderleri Noun
expansion costs
genişleme giderleri Noun
expansion curb
genişleme freni
expansion forecast
büyüme tahmini
expansion gate feature
genişletme geçiti aksamı Information Technology
expansion joint
genleşme derzi
expansion of a building
bir binanın tevsii
expansion of a firm
bir firmanın büyümesi
expansion of assortment
seçilmeye sunulan mal sayısının artırılması
expansion of business
işin büyütülmesi
expansion of business
işin genişletilmesi
expansion of capacity
kapasite genişletme
expansion of claims
davanın genişletilmesi Noun, Law
expansion of commerce
ticaretin genişletilmesi
expansion of consumption
tüketimin artması
expansion of currency
tedavüldeki paranın artması
expansion of equipment
teçhizatın tevsii
expansion of exports
ihracatın genişletilmesi
expansion of liquidity
likiditenin artması
expansion of machinery
makinelerin tevsii
expansion of membership
üye sayısının artması
expansion of production
üretimin artması
expansion of sales
satışların artması
expansion of the money supply
para arzının büyütülmesi
expansion of the trade
ticaretin genişlemesi
expansion of turnover
cironun artması
expansion path
büyüme eğrisi
expansion plan (program (me))
genişleme planı
expansion plan (program (me))
tevsi planı
expansion scheme
büyüme planı
expansion site
tevsi alanı
expansion slot
genişletme yuvası Noun, Information Technology
expansion spring
germe yayı
expansion tank
genleşme tankı Noun, Machinery
expansion vessel
genleşme tankı Noun, Machinery
economic expansion program (me
ekonomik genişleme programı
economic expansion program (me)
ekonomik genişleme programı
progressive expansion of the trade
ticaretin giderek artması
triple - expansion engine
üç genişlemeli makine.
English-Turkish phrases from Zargan's own database