fall into

English-Turkish Translation

  1. (a) başlamak, girişmek.
    to fall into conversation. (b) bölünmek, ayrılmak.
    The subject falls
    into 3 divisions: Konu 3 kısma ayrılır. (c)
    fall into error: yanılmak, hataya düşmek.
    fall into a habit: bir şeyi âdet edinmek.
    fall into temptation: şeytana uymak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

fall into a coma
komaya girmek Verb, Medicine
fall into a deep sleep
derin uykuya dalmak.
fall into a fit
sarası tutmak Verb
fall into a groove
rutinleşmek Verb
fall into a habit
alışkanlık edinmek Verb
fall into a state of insolvency
aciz durumuna düşmek Verb
fall into a title
bir mirasa konmak Verb
fall into a trap
bir tuzağa düşmek Verb
fall into a trap
tuzağa düşmek Verb
fall into a trap
kapana düşmek Verb
fall into abeyance
yürürlükten kalkmak Verb
fall into abeyance
kullanılmaz duruma gelmek Verb
fall into an ambush
pusuya düşmek Verb
fall into arrear (s)
borçları vadesinde ödememek Verb
fall into confusion
birbirine girmek Verb
fall into contempt
gözden düşmek Verb
fall into debt
borca girmek Verb
fall into decay
çökmek Verb
fall into despair
çaresizliğe kapılmak Verb
fall into despair
üzüntüye kapılmak Verb
fall into despair
umudunu kesmek Verb
fall into despair
yeise kapılmak Verb
fall into despair
umudunu kaybetmek Verb
fall into despair
umutsuzluğa düşmek Verb
fall into despair
umutsuzluğa kapılmak Verb
fall into desuetude
yürürlükten kalkmak Verb
fall into desuetude
kullanılmaz hale gelmek Verb
fall into difficulties
güçlüklerle karşılaşmak Verb
fall into disagreement with each other
ihtilafa düşmek Verb
fall into discredit
itibarını yitirmek Verb
fall into disfavor
gözden düşmek Verb
fall into disfavour
gözden düşmek Verb
fall into disgrace
utanç içinde kalmak Verb
fall into disgrace (with)
hoşnutsuzluk yaratmak, yaptığı iş tasvip edilmemek.
fall into disrepair
harap olmak Verb
fall into disrepute
itibarını kaybetmek Verb
fall into disrepute
adı çıkmak Verb
fall into disuse
kullanılmaz hale gelmek Verb
fall into disuse
metruk hale gelmek Verb
fall into disuse
kullanılmaz olmak Verb
fall into line
hizaya gelmek Verb
fall into line
hizaya girmek Verb
fall into line
(askerlik) sırasını bulmak Verb
fall into line with
aynı fikirde olmak Verb
fall into line with
uyuşmak Verb
fall into obloquy
itibarı bozulmak Verb
fall into obloquy
adı kötüye çıkmak Verb
fall into place
açıklığa kavuşmak Verb
fall into place
yerli yerine oturmak Verb
fall into place
anlamını bulmak Verb
fall into place
anlam kazanmak Verb
fall into place
netleşmek Verb
fall into poverty
yoksulluğa düşmek Verb
fall into ruin
harabe haline dönmek Verb
fall into ruins
haraplaşmak Verb
fall into sb's power
birinin hâkimiyeti altına girmek Verb
fall into second rank
ikinci dereceye düşmek Verb
fall into shape
şekil almak Verb
fall into some water
suya düşmek Verb
fall into someone clutches
birinin pençesine düşmek Verb
fall into something
şans eseri yapmak Verb
fall into something
kendini bir yere atmak Verb
fall into something
tesadüfen yapmak Verb
fall into something
rastlantı eseri yapmak Verb
fall into something
bir yere yığılmak Verb
fall into the hands of blackmailer
şantajcı eline düşmek Verb
fall into the hands of enemy
düşmannın eline düşmek Verb
fall into the hands of enemy
düşmanın eline düşmek Verb
fall into the hands of sb
biri tarafından yakalanmak Verb
fall into the hands of someone
birinin eline geçmek Verb
fall into the hands of someone
birinin eline düşmek Verb
fall into the notion
aklına esmek Verb
fall into the second rank
ikinci dereceye düşmek Verb
to fall into a trap
çürük tahtaya basmak Verb
fall back into something
birşeyi eskisi gibi yapmaya başlamak Verb
fall back into something
birşeyi tekrarlamak Verb
fall back into something
birşeye geri dönmek Verb
put the market into a free fall
borsa fiyatlarının düşmesine bırakmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database