fiilen

Turkish-English Translation

  1. Adverb actually
  2. Adverb effectively
  3. Adverb virtually
  4. Adverb actively
  5. de facto
  6. Adverb in actual fact
  7. in deed
  8. in act
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

hukuken veya fiilen
in law or in fact
kanunen ve fiilen
in fact and law
kanunen ve fiilen
in fact and in law
kasten ve fiilen
animo et acto
fiilen alma olmamakla beraber alma kastını gösteren hareket
constructive taking
fiilen bir makamı işgal eden kimse
officer de facto
fiilen çalışılan saatlar
hours actually worked Noun
fiilen çalışılan saatler
hours actually worked Noun
fiilen çalışılan saatler
actual worked hours Noun
fiilen çalışılan saatler
actual working hours Noun
fiilen çalışılan saatler
total actual hours worked Noun
fiilen çalışma saatleri
actual hours of work Noun
fiilen elde bulunan değerli kâğıtlar
long stock
fiilen elde bulunan hisse senetleri
long stocks Noun
fiilen elde bulunan hisse senetleri
(US) long stocks (US Noun
fiilen elde bulundurulan hisse senet dileri
(US) long stocks Noun
fiilen görevde bulunan
acting
fiilen icra
praxis
fiilen ilhak
annexation de facto
fiilen işgal yoluyla tasarruf hakkı
title by occupancy
fiilen kasaya girmemiş
cash in transit
fiilen kasaya girmiş
actually received
fiilen kasaya girmiş
actually cashed
fiilen katlanılan genel üretim maliyetlerinden yüksek olması
overabsorbed burden
fiilen kontrolü altında olmak
to have practical control of Verb
fiilen kötülük yapma kastı
actual malice
fiilen malik
de facto owner
fiilen mevcut ve faaliyette olan
de facto corporation
fiilen mülkiyetteki hisse senet dileri
(US) real stock Noun
fiilen mülkiyetteki hisse senetleri
real stock Noun
fiilen nakde sahip alıcı
able buyer
fiilen ödenen ücret
actual wage
fiilen ödenmiş sermaye
present capital
fiilen tanınma
defacto recognition
fiilen tanınma
de facto recognition
fiilen teslim
actual delivery
fiilen teslim
manual delivery
fiilen üretim miktarının üretim kapasitesine oranı
capacity ratio
fiilen vuku bulan ölüm
actual death Insurance
fiilen vuku bulan ölüm
(ins) actual death
fiilen yapılan masraflar
real expense
fiilen zilyetliğin deviri
transfer of actual possession
fiilen zilyetliğin devri
transfer of actual possession
fiilen zilyetlik
seizin in deed (fact)
fiilen zilyetlik
actual bailment
fiilen zilyetlik
seisin in deed (fact)
açık yedekler (belli ihtiyatlar , fiilen var olan yedek akçe
visible reserves
aktiflerin paraya çevrilmesi için fiilen yapılan harcamalar
actual expenses of realization of assets Noun
aktiflerin paraya çevrilmesi için fiilen yapılan harcamalar
actual expenditures for the realization of assets Noun
bir kimsenin fiilen zilyedi olduğu menkul eşya
close in possession
bir makamı fiilen işgal eden
locum tenens
hapisten fiilen kaçış
actual escape
hukuken değil fiilen devir alan
assignee in fact
hukuken değil fiilen temellük eden
assignee in fact
hukuken ve fiilen devralan
assignee in fact
hususi hal ve mahallerde fiilen o mahiyette olan fiiler
nuisance in fact
kanunen ve fiilen caiz olmak
to be good in law and in fact Verb
memuriyetin fiilen terki
abandonment of office
muhasebe döneminde zilyetliği fiilen kazanılmamış
contingent asset
resmen atanarak fiilen göreve başlayan
judge of fact (de facto)
tarafların mahkemede fiilen hazır bulunmaları
appearance Noun
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Yapmak ve ... olarak, bilfiil
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.