filling

English-Turkish Translation

  1. Noun (dolmaya, hamur işlerine konulan) iç.
    the filling for the pie.
  2. Noun (diş) dolgu.
  3. Noun dol(dur)ma.
  4. Noun (dokumacılıkta) atkı, kumaşın atkısı.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

(dent) filling
dolgu
(food) filling
doyurucu
(food) to be filling
tok tutmak Verb
(pastries) cream filling
krema
act of filling
dolum
act of filling
dolgu
date of filling
dilekçe tarihi
date of filling
önerge tarihi
form filling
form doldurma
land filling
düzenli depolama
line filling
rakiplere fırsat vermemek için mevcut bir ürün türüne ürün ekleme
material used for filling
dolgu
moat filling
yüce bir davaya kendini adama
moat filling
bir dava uğruna fedakârlık yapma
mouth- filling
gösterişli
mouth- filling
tumturaklı
patent filling
patent dilekçesi
temporary filling
geçici dolgu Noun, Dental Health
filling in a questionnaire
soru kâğıdı doldurma
filling in of a questionnaire
formüler doldurma
filling material
dolgu malzemesi
filling station
benzin istasyonu.
filling station attendant
benzinci Noun, Employment
filling up
imla
filling up (of form ,)
Br form doldurma
filling up of form
form doldurma
battery filling cap
akü akümülatör kapağı
battery filling plug
akü akümülatör kapağı
made by filling up
dolma
order filling cost
siparişin yerine getirilmesi için katlanılan satış giderleri Noun
order filling cost
siparişin yerine getirilmesi için yapılan satış giderleri Noun
order filling costs
siparişin yerine getirilmesi için katlanılan satış giderleri Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database