Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
fluke
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
tırnak: gemi demirinin tırnağı, çapanın her kolunun ucunda toprağa geçen üçgenimsi sivri parça.
zıpkın ucu/çatalı, ok/mızrak ucu.
üçgensel balina kuyruğunun herbir yarısı.
rastlantı, tesadüf, talih, şans.
by fluke
: tesadüfen, talih/şans eseri olarak.
He passed his
examination by fluke. He knew very little about his subject.
(bilârdo oyununda) kazara/tesadüfî başarılı vuruş.
tesadüfen kazan(dır)mak/kaybet(tir)mek, tesadüfen vaki olmak, şans eseri isabet et(tir)mek/becermek.
Zoology
(a) yassıbalık, dil balığı
(Paralichthys dentalus)
: Atlas Okyanusunda yaşar. (b) yassı kurt: yaprak
şeklinde ve yassı bir asalak kurt.
liver fluke
: karaciğer kelebeği
(Distomum)
: koyun ve sığır karaciğerlerinde kelebek hastalığı yapan asalak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
liver fluke
karaciğer kelebeği
(Fasciola hepatica)
: insan ve hayvanlarda karaciğer ve safra yollarına yerleşerek
kelebek hastalığı yapan parazit. 10
liver fluke disease
: kelebek hastalığı.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.