1. tırnak: gemi demirinin tırnağı, çapanın her kolunun ucunda toprağa geçen üçgenimsi sivri parça.
  2. zıpkın ucu/çatalı, ok/mızrak ucu.
  3. üçgensel balina kuyruğunun herbir yarısı.
  4. rastlantı, tesadüf, talih, şans.
    by fluke: tesadüfen, talih/şans eseri olarak.
    He passed his
    examination by fluke. He knew very little about his subject.
  5. (bilârdo oyununda) kazara/tesadüfî başarılı vuruş.
  6. tesadüfen kazan(dır)mak/kaybet(tir)mek, tesadüfen vaki olmak, şans eseri isabet et(tir)mek/becermek.
  7. Zooloji (a) yassıbalık, dil balığı
    (Paralichthys dentalus): Atlas Okyanusunda yaşar. (b) yassı kurt: yaprak
    şeklinde ve yassı bir asalak kurt.
    liver fluke : karaciğer kelebeği
    (Distomum): koyun ve sığır karaciğerlerinde kelebek hastalığı yapan asalak.
karaciğer kelebeği
(Fasciola hepatica): insan ve hayvanlarda karaciğer ve safra yollarına yerleşerek
kelebek hastalığı yapan parazit. 10
liver fluke disease: kelebek hastalığı.