forestall

  1. Transitive Verb önlemek, önce davranmak, erken davranıp engel olmak, önüne geçmek, önünü almak.
    The mayor forestalled
    the riot by having the police ready.
  2. Transitive Verb önceden tedbir almak, olacağı önceden tahmin edip hazırlıklı bulunmak.
  3. Transitive Verb, Commerce (yüksek fiyata satmak için) önceden mal satın almak, mal kapatmak, istif etmek. (bkz: engross ).
  4. Transitive Verb karaborsacılık yapmak.
  5. Transitive Verb (bir işi vaktinden önce yaparak) başkasının planını altüst etmek.
    I meant to meet my friend at the
    station, but she forestalled me by arriving at an earlier train and coming to the house.
bir rakibin önüne geçmek Verb
buhranı önlemek Verb
bir suikasti zamanında davranıp akim bırakmak Verb
piyasaya çıkarılmadan önce malların tümünü satın almak Verb
trafiği engellemek Verb
ihtikâr amacıyla piyasadan bütün malları toplamak Verb