fraud

  1. Noun, Criminal Law dolandırıcılık
  2. Noun, Civil Law aldatma
  3. Noun hile, dolandırıcılık, sahtekârlık, güveni kötüye kullanma, emniyeti suiistimal.
    The judge found the man guilty of fraud.
  4. Noun aldatma, kandırma,
    argo tongaya/faka bastırma.
  5. Noun hilekâr/dolandırıcı/sahtekâr kimse.
    He isn't a doctor, he's a fraud.
  6. Noun hileli/sahte mal/şey/nesne.
    This woollen dress is a fraud, it's supposed to be washable, but now I've
    washed it, it's too small to wear.
kalaycı
kalaycılık (argo)
(a) sahte dindar, mürai, (b) iyi niyetle söylenen/zararsız bir yalan.
dava edilebilir sahtekârlık
fiili sahtekârlık
nitelikli dolandırıcılık Noun, Law
sahtekârlık teşebbüsü
dolandırıcılık girişimi
teşebbüs edilen sahtekârlık
herhangi bir muamelede kuşku uyandıran durum veya durumların bir araya gelmesi
hile belirtisi
(alacaklıları engellemek ve dolandırmak için sahtekârlıkla yapılan temlik muamelelerine ilişkin olarak kullanılır
açığı çıkmak Verb
sahtekârlıktan hüküm giymek Verb
iş dolandırıcılığı
KDV iadesi sahtekârlığı Noun, Criminal Law
hayali ihracat Noun, Law
dolandırıcılık davası Noun
dolandırıcılık suçlaması
dolandırıcılıkla suçlanabilir
sahtekârlıkla itham edilmekte
çek dolandırıcılığı
açık dolandırıcılık davası Noun
sahtekârlık davası Noun
dolandırıcılık yapmak Verb
gizli sahtekârlık
bir dolandırıcılığı görmezlikten gelmek Verb
bir sahtekârlığı görmezlikten gelmek Verb
sahtekârlık oluşturmak Verb
bazı kasıtsız aldatma ya da gerçeğe aykırı beyanda bulunma biçimleri Noun
kredi kartı sahtekarlığı Noun, Criminal Law
ağır cezaya giren dolandırıcılık
gümrük yolsuzluğu Noun, Criminal Law
bir haksız fiil veya dolandırıcılık yüzünden uğranılan zarar için tazminat talebi
hileye yanaşmak Verb
dolandırıcılığın ortaya çıkarılması
bir sahtekârlığın ortaya çıkarılması
seçim hilesi Noun, Politics-Intl. Relations
seçim hilesi Noun, Politics-Intl. Relations
hilekârlığın özü
vergi dolandırıcılığı
sahtekârlığa dayanan
sahtekârlıkla para koparmak Verb
sahtekârlıktan uluslararası tutuklama emri var
sigorta dolandırıcılığı
dolandırıcılık kastı
kanunu suiistimal etme
zimmete para geçirme
emniyeti suiistimal
birinin aleyhine sahtekârlık suçundan dava açmak Verb
posta dolandırıcılığı
KDV iadesi sahtekârlığı Noun, Criminal Law
sahtekârlıkla elde etmek Verb
dolandırıcılıkla elde etmek Verb
sahtekârlıkla kredi elde etmek Verb
sahtekârlıkla kredi almak Verb
hile ve dolanla para kazanmak Verb
sahtekârlık fırsatı
din kisvesi altında yapılan sahtekârlık
düpedüz hilekâr
dolandırıcılığı önlemek Verb
bir sahtekârlığa katılan
sahtekârlıkla iktisap edilen mal
sahtekârlıkla iktisap edilen mal
sahtekârlık yüzünden iptal
gelir kaçırmak Verb
bir dolandırıcılığı ortaya çıkarmak Verb
foyayı meydana çıkarmak Verb
vergi kaçakçılığı
vergi sahtekarlığı
vergi dolandırıcılığı
bir şeyi hile ile bozmak Verb
kanuna karşı hile Verb
sahtekârlık davası Noun
fiili dolandırıcılık
emniyeti suiistimal
bir senedin hile yoluyla keşidesi Noun
bir senedin hileli keşidesi Noun
bir vekâletnamenin kötüye kullanılması
alacaklıların haklarına tecavüz etme
azınlığın mağduriyeti
yolsuzluk davası Noun, Law
dolandırıcılık ve kasti hile
alacaklıların rızasını sahtekârlıkla elde etme
mahkemeyi yanıltmak Verb
mahkemeyi yanlış yola sevk etmek Verb
mahkemeyi yanlış yola sevketmek Verb
mahkemeye sahtekârlık yapmak Verb