friends

(one's) circle of friends

muhit

(one's) circle of friends and associates

muhit

(one's) friends and surroundings

muhit

be constant to one's friends

dostlarına bağlı kalmak Verb

be particular as regards one's choice of friends

dostlarını seçerken titiz davranmak Verb

count someone among one's best friends

birini en iyi dostları arasında saymak Verb

discover a secret to one's friends

dostlarına bir sırrı açıklamak Verb

exploit one's friends

arkadaşlarını sömürmek Verb

feast one's friends

dostlarını ağırlamak Verb

find oneself in opposition to one's friends

dostlarıyla ters düşmek Verb

gather one's friends together

arkadaşlarını bir araya toplamak Verb

gather one's friends together

arkadaşlarını biraraya toplamak Verb

include someone among one's friends

bir kimseyi dostları arasına katmak Verb

pick out one's friends in a crowd

kalabalıkta arkadaşlarını seçmek Verb

rate among one's friends

dostları arasında saymak Verb

sponge upon one's friends

arkadaşlarının sırtından geçinmek Verb

take leave of one's friends

arkadaşlarına veda etmek Verb

acquire a circle of friends

muhit edinmek Verb

as friends

ahbapça

be close friends

canciğer olmak Verb

be friends

arkadaş olmak Verb

be intimate friends

içlidışlı olmak Verb

be outside of sb's circle of friends

birinin arkadaş çevresi dışında bulunmak Verb

be without influential friends

arkası olmamak Verb

become close friends

kaynaşmak Verb

becoming close friends

kaynaşma

by the agency of friends

dostlar aracılığıyla

cause people to become closer friends

kaynaştırmak Verb

cause people to become closer friends

yakınlaştırmak Verb

circle of friends

arkadaş çevresi Noun

dependent upon friends

dostlara güvenme

discard old friends

eski arkadaşları bırakmak Verb

estrange all sb's friends

bütün dostlarını kaybetmek Verb

fast friends

yakın arkadaşlar Noun

have influential friends

nüfuzlu dostları olmak Verb

having influential friends

arkalı

hunt up old friends

eski dostları aramak Verb

kiss and be friends

barışmak.

knot of friends

yakın arkadaşlar grubu

like friends

arkadaşça

make friends

dost kazanmak.

make new friends

yeni arkadaşlar edinmek Verb

narrow circle of friends

dar dost çevresi

part good friends

dost olarak ayrılmak Verb

reconcile friends

arayı yapmak Verb

religious Society of Friends

Dindaşlar Cemiyeti: 1650'de İngilterede kurulmuş, yemin ve harp aleyhtarı bir mezhep.

Short reckonings make long friends

Hesabını sağlam tutan iyi dost kazanır.

stay with friends

arkadaşlarla kalmak Verb

visit to some friends

arkadaşlara misafirliğe gitme

warm friends

yakın dostlar Noun

widen your circle of friends

yeni arkadaşlar edinmek Verb

widen your circle of friends

arkadaş çevresini genişletmek Verb

without influential friends

arkasız

without relatives or friends

kimsesiz

friends and acquaintances

eş dost

be friends with

… ile arkadaş/ahbap/dost olmak.

be friends with sb

biriyle dost olmak Verb

cooperate with friends in starting a social club

dernek açmak için dostlarla işbirliğinde bulunmak Verb

cooperate with friends in starting a social club

dernek açmak için dostlarla işbirliği nde bulunmak Verb

entertain friends to dinner

dostlara akşam yemeği vermek Verb

have friends at court

nüfuzlu dostları olmak Verb

have friends to stay

gece yatısına misafiri olmak Verb

make friends with

… ile arkadaş/ahbap/dost olmak.

make friends with everybody

herkesle arkadaş olmak Verb

BFF (Best Friends Forever)

Hayat Boyu En İyi Arkadaş Noun

BFF (Best Friends Forever)

Sonsuza Dek En İyi Arkadaş Noun