full-bodied

  1. Adjective (içki) kuvvetli, keskin, rayihalı, lezzetli, doyurucu, tatmin edici.
    This is a fine full-bodied red wine.
  2. Adjective geniş bedenli, iri cüsseli, dolgun.
  3. Adjective önemli, anlamlı ve etraflı, önem/anlam taşıyan.
    full-bodied study of litterature.
tümü ile altın ve gümüşten oluşan para