fur.

  1. = furlong(s).
fur
kürk, memeli hayvanların tüyü/tüylü derisi. Zoology
fur
post.
fur
furs ile ayni anlama gelir. kürk (manto, palto vb.).
fur
kürke benzer şey, dil pası.
have fur on one's tongue: dili paslı olmak.
fur
kürk+, kürklü, kürkten yapılmış.
fur
kazantaşı: su kaynayan kapların, sıcaksu borularının iç yüzeyinde oluşan kireç birikintisi.
fur
kürkle kaplamak.
fur
kürk elbise/manto giydirmek.
fur
(dil) paslanmak.
fur
döşeme/duvar/tavan vb. altını tahtalarla beslemek, ilâve tahta çıtalar koymak. Architecture
fur
kürk Noun, Textile Industry
fur
post Noun, Textile Industry
Tekstil, giysi, kürk, ayakkabı ve deri eşyaların satışı ile ilgili aracılar (NACE kodu: 46.16) Noun, Trades-Professions
şoför kürk ceketi
kürklü hayvanlar ve kuşlar.
(eskiden Kanadada) kürk kervanı: uzak yerlerden ticaret merkezllerine kürk taşıyan sandal, kızak vb. katarı.
kalpak
kürk manto
kürk çiftliği
kürklü fok
(Callorhinus alascanus): kürkü makbul bir tür fok/ayıbalığı. Noun
kürk
kavgaya sebep olmak, kıyameti koparmak, tozu dumana katmak.
(a) kavga/karışıklık çıkarmak, kavgaya sebep olmak, ortalığı birbirne katmak, kıyameti koparmak.
When
the woman made an unpleasant remark about another woman's child, it really made the fur fly. (b) (işi) çabucak/bir çırpıda yapmak/bitirmek.
Kürkten eşya imalatı (NACE kodu: 14.2) Noun, Trades-Professions
Kürkten eşya imalatı (NACE kodu: 14.20) Noun, Trades-Professions
Kürk hariç, giyim eşyası imalatı (NACE kodu: 14.1) Noun, Trades-Professions
sansar kürkü
lutr
sinirlendirmek, sinirine dokunmak.
samur
Derinin tabaklanması ve işlenmesi; kürkün işlenmesi ve boyanması (NACE kodu: 15.11) Noun, Trades-Professions
Derinin tabaklanması ve işlenmesi; bavul, el çantası, saraçlık ve koşum takımı imalatı; kürkün işlenmesi
ve boyanması (NACE kodu: 15.1)
Noun, Trades-Professions
kürkle süslemek Verb
Tekstil ve kürk ürünlerinin yıkanması ve (kuru) temizlenmesi (NACE kodu: 96.01) Noun, Trades-Professions