furious

  1. alevli
  2. Adjective öfkeli, kızgın, mütehevvir, gazaba gelmiş, küplere binmiş, gözü dönmüş.
    The general was furious to hear of the defeat.
  3. Adjective (fırtına vb.) şiddetli, sert, azgın, kudurmuş.
    a furious storm. There was a furious knocking at the door.
  4. Adjective çok güçlü/hızlı, önüne geçilmez.
    He struck his enemy a furious blow.
hırslanmak Verb
hiddete kapılmak Verb
damarı tutmak Verb
hiddetlenmek Verb
babası tutmak Verb
hiddetlendirmek Verb
ateşli tartışma Noun
gözleri dönmek Verb
kaygısızca tehlikeli araba kullanma