göçmen

Turkish-English Translation

  1. Noun, International Law immigrant, emigrant
  2. Proper Name, Cinema The Immigrant
  3. immigrant
  4. migrant
  5. settler
  6. incomer
  7. emigrant
  8. entryman
  9. evacuée
  10. emigree
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Göçmen İşçilerin Hukuki Statüsüne Dair Avrupa Sözleşmesi
European Convention on the Legal Status of Migrant Workers Noun, International Law
göçmen kaçakçılığı
migrant trafficking Noun, Law
göçmen kaçakçısı
migrant trafficker Noun, Law
Tüm Göçmen İşçilerin ve Aile Fertlerinin Haklarının Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme
International Convention on the Protection of the Rights of All Migrant Workers and Members of their Families Noun, International Law
yasadışı göçmen
illegal migrant Noun, International Law
ABD'ye yasadışı yollarla giren Meksikalı göçmen
wetback Noun
dış ülkelerden gelip yerleşen göçmen
immigrant
düzensiz göçmen
irregular migrant Noun, International Law
özellikle Transvaal bölgesinde yerleşmiş göçmen
uitlander
yasadışı göçmen
illegal immigrant Noun
yeni bir yere yerleşen göçmen
settler
göçmen belgesi
immigrant certificate Noun, International Law
göçmen bürosu
passenger agent Noun
göçmen bürosu
emigration office Noun
göçmen bürosu
board of emigration Noun
göçmen bürosu
immigration department Noun
göçmen bürosu
emigration agency Noun
göçmen bürosu
immigration office Noun
göçmen bürosu görevlisi
emigration agent
göçmen bürosu görevlisi
immigration agent
göçmen bürosu komiseri
emigration officer
Göçmen Bürosu komiseri
commissioner of immigration
göçmen bürosu memuru
immigration officer
göçmen bürosu sorumlusu
immigration officer
göçmen bürosunca alıkonulmak
to be held up by the immigration authorities Verb
göçmen bürosunda alıkonulmak
to be held up by the immigration authorities Verb
göçmen havaleleri
emigrants'remittances Noun
göçmen havaleleri
emigrant s'remittances Noun
göçmen işçi
migrant worker
göçmen işi
migrant worker
göçmen izni
immigration permit
göçmen kabul etmek
to admit immigrants Verb
göçmen kaçakçılığı
migrant smuggling Noun, Criminal Law
göçmen kaçakçılığı
smuggling of migrants Noun, International Law
göçmen kanunu
immigration act
göçmen kanunu
immigration law
göçmen kanunu
quota law
göçmen kimliği belgeleri
immigration papers Noun
göçmen kısıtlamaları
immigration restrictions Noun
göçmen kontenjanı
quota of immigrants
göçmen kontrolu
immigration control
göçmen kontrolü
immigration control
göçmen kotası
immigration quota Noun
göçmen kuş
passage bird
göçmen kuş
migratory bird Noun
göçmen kuş
visitant
göçmen kuş
bird of passage
göçmen mevzuatı
immigration regulations
göçmen nüfusu
immigrant population Noun
göçmen nüfusu
immigration population
göçmen oyu
immigrant vote
göçmen politikası
immigration policy Noun, Politics-Intl. Relations
göçmen sorunu
immigration issue
göçmen taşıyan gemi
emigrant ship
göçmen trafiği
emigrant traffic
göçmen transferleri
migrants'transfers Noun
göçmen vatandaş
naturalized citizen
göçmen vizesi
immigration visa
uyruk değiştiren göçmen vatandaş
(US) naturalized citizen
Kara, Deniz ve Hava Yoluyla Göçmen Kaçakçılığına Karşı Protokol
Protocol Against the Smuggling of Migrants by Land, Sea, and Air Proper Name, Law
Uluslararası Göçmen Teşkilatı
International Organization for Migration Proper Name, Organizations
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Yerini bırakıp ... kimse, muhâcir
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.