güvenlik

Turkish-English Translation

  1. police
  2. Noun security
  3. Noun safety
  4. peace
  5. order
  6. confidence
  7. Noun surety
  8. back up
  9. security system
  10. (Fr.) suretê
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Avrupa Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Ek Anlaşma
Supplementary Agreement for the Application of the European Convention on Social Security Noun, International Law
can güvenliği
safety of life Noun
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun
Law on the Execution of Sentences and Security Measures Proper Name, Law
güvenlik amirleri
law-enforcement authorities Noun, Public Administration
Güvenlik sistemleri hizmet faaliyetleri (NACE kodu: 80.2)
Security systems service activities (NACE code: N80.2) Noun, Trades-Professions
Güvenlik sistemleri hizmet faaliyetleri (NACE kodu: 80.20)
Security systems service activities (NACE code: N80.2.0) Noun, Trades-Professions
Güvenlik ve soruşturma faaliyetleri (NACE kodu: 80)
Security and investigation activities (NACE code: N80) Noun, Trades-Professions
güvenlikçi
security guard Noun
güvenlikçi
security officer Noun
güvenlikçi
security man (male) Noun
güvenlikçi
security woman (female) Noun
iş sağlığı ve güvenliği
occupational safety and health Noun, Occupational Safety
kamu güvenliği
public security Noun
Kamu yönetimi ve savunma; zorunlu sosyal güvenlik (NACE kodu: 84)
Public administration and defence; compulsory social security (NACE code: O84) Noun, Trades-Professions
Kamu yönetimi ve savunma; zorunlu sosyal güvenlik (NACE kodu: O)
Public administration and defence; compulsory social security (NACE code: O) Noun, Trades-Professions
kişisel veri güvenliği
personal data security Noun, Management
kişisel veri güvenliği
security of personal data Noun, Management
kişisel verilerin güvenliği
personal data security Noun, Management
kişisel verilerin güvenliği
security of personal data Noun, Management
Özel güvenlik faaliyetleri (NACE kodu: 80.1)
Private security activities (NACE code: N80.1) Noun, Trades-Professions
Özel güvenlik faaliyetleri (NACE kodu: 80.10)
Private security activities (NACE code: N80.1.0) Noun, Trades-Professions
Sağlık, eğitim, kültürel hizmetler ve diğer sosyal hizmetleri sağlayan kuruluşların faaliyetlerinin düzenlenmesi (Sosyal güvenlik hariç) (NACE kodu: 84.12)
Regulation of the activities of providing health care, education, cultural services and other social
services, excluding social security (NACE code: O84.1.2)
Noun, Trades-Professions
sahil güvenlik albay (SG Alb.)
coast guard colonel Noun, Military
sahil güvenlik kıdemli üsteğmen (SG Kd. Ütğm.)
coast guard senior lieutenant Noun, Military
Sigorta, reasürans ve emeklilik fonları (Zorunlu sosyal güvenlik hariç) (NACE kodu: 65)
Insurance, reinsurance and pension funding, except compulsory social security (NACE code: K65) Noun, Trades-Professions
Yaşlılar, Maluller ve Felaketzedelere İlişkin Sosyal Güvenlik Planlarına Dair Geçici Avrupa Sözleşmesi
European Interim Agreement on Social Security Schemes Relating to Old Age, Invalidity and Survivors Noun, International Law
yoğun güvenlik önlemleri
strict security measures Noun
Zorunlu sosyal güvenlik faaliyetleri (NACE kodu: 84.3)
Compulsory social security activities (NACE code: O84.3) Noun, Trades-Professions
Zorunlu sosyal güvenlik faaliyetleri (NACE kodu: 84.30)
Compulsory social security activities (NACE code: O84.3.0) Noun, Trades-Professions
çifte güvenlik
double security
genel güvenlik
public security Noun
her şeyden önce güvenlik
safety first
iç güvenlik
domestic safety
istatistiki güvenlik
confidence coefficient
kişisel güvenlik
personal security
kişisel güvenlik
personal safety Noun, Occupational Safety
maddi güvenlik
material security
milli güvenlik
public safety
milli güvenlik
national safety
milli güvenlik
national security Noun, Politics-Intl. Relations
milli sağlık güvenlik
general conscription
mutlak güvenlik
absolute safety
ortak güvenlik
joint security
ortak güvenlik
collective security Politics-Intl. Relations
politik sağlamlık ve güvenlik
bottom
sahil güvenlik
coast guard Noun, Maritime Traffic
şahsi güvenlik
personal security
sosyal güvenlik
social security
ticari güvenlik
trading security
toplumsal güvenlik
public safety Noun
uçuş güvenlik
flying safety
güvenlik açığı
vulnerability Noun, Information Technology
güvenlik açığı
security vulnerability Noun, Information Technology
güvenlik açıkları
security vulnerability Noun, Information Technology
güvenlik ağı
safety net
güvenlik anahtarı
safety switch
güvenlik anlaşması
security agreement Politics-Intl. Relations
güvenlik anlaşması
(politics) security agreement
güvenlik antlaşması
security treaty Politics-Intl. Relations
güvenlik aracı
safety car Noun, Sports
güvenlik asansörü
safety lift
güvenlik asansörü
safety hoist
güvenlik belleği
back up storage
güvenlik bilgi formu
security information form
güvenlik biti
guard bit
güvenlik bölgesi
safety zone
güvenlik bölmesi
safety shield Noun, Transport
güvenlik bölmesi
safety barrier Noun, Transport
güvenlik çıkışı
emergency exit Noun, Transport
güvenlik danışmanı
security analyst
güvenlik danışmanı
(US) (national) security adviser
güvenlik durumu
security situation Politics-Intl. Relations
güvenlik duvarı
firewall Noun, Information Technology
güvenlik endeksli
security-oriented Adjective, Politics-Intl. Relations
güvenlik faktörü
safety factor
güvenlik fonu
safety fund
güvenlik garantisi
security guarantee
güvenlik görevlileri
security Noun
güvenlik görevlisi
security guard Noun
güvenlik görevlisi
security officer Noun
güvenlik görevlisi
security man (male) Noun
güvenlik görevlisi
security woman (female) Noun
güvenlik güçleri
security forces Noun, Public Administration
güvenlik için
for safety's sake
güvenlik için harcanan paralar
security expense
güvenlik için tehlike oluşturmak
to constitute a threat to security Verb
güvenlik içinde
out of harm's way
güvenlik içinde olmak
to rock in security Verb
güvenlik işleri yöneticisi
security director
güvenlik kamerası
security camera Noun
güvenlik kapısı
emergency door Noun, Transport
güvenlik katsayısı
factor of safety
güvenlik kaygısı
security concerns Noun
güvenlik konferansı
security conference
güvenlik konseyi
security council
güvenlik kontrol bölgesi
safety control zone
güvenlik kontrolörü
safety supervisor
güvenlik kontrolu
safety supervision
güvenlik kontrolu
security clearance
güvenlik kontrolü
security clearance Politics-Intl. Relations
güvenlik kontrolü
safety supervision
güvenlik konusunda brifing dinlemek
(mil) to receive security briefing Verb
güvenlik koşulları
safety conditions Noun
güvenlik kuralları
safety regulations Noun
güvenlik kuralları
safety provisions Noun
güvenlik kurulu
(politics) security committee
güvenlik kurulu
safety committee
güvenlik kurulu
security council
güvenlik kurulu
security committee Politics-Intl. Relations
güvenlik kurulu
safety council
güvenlik kuşağı
security belt Noun, Politics-Intl. Relations
güvenlik kütüğü
back up file
güvenlik kuvveti
security police
güvenlik kuvvetleri
security forces Noun, Public Administration
güvenlik marjı
margin of safety
güvenlik marjı
safety margin
güvenlik mıntıkası
safety area Noun
güvenlik mülahazaları
security considerations Noun
güvenlik nedenleri
security reasons Noun
güvenlik noktası
checkpoint Noun, Military
güvenlik önlemi
safety measure
güvenlik önlemleri
security arrangements Noun
güvenlik önlemleri
security measures Noun
güvenlik önlemleri
safety measures Noun
güvenlik önlemleri
safety precautions Noun
güvenlik önlemleri
precautions Noun
güvenlik önlemleri
safety devices Noun
güvenlik önlemlerini sıkılaştırmak
to tighten security Verb
güvenlik önlemleriyle donatılmış
sterile
güvenlik paktı
security pact Politics-Intl. Relations
güvenlik perdesi
safety curtain Noun
güvenlik polisi
security police
güvenlik programı
safety program (me
güvenlik programı
safety program (me)
güvenlik riski
security risk
güvenlik riski
safety hazard
güvenlik sebebiyle
for security reasons
güvenlik şefi
dispatcher Transport
güvenlik sertifikası
security certificate Noun, Software
güvenlik sıkılaştırma
security hardening Noun, Software
güvenlik sistemi
safety system Noun
güvenlik sistemi
security apparatus
güvenlik sorunu
security matter
güvenlik sorunu
security issue Noun
güvenlik sözü
security pledge Politics-Intl. Relations
güvenlik standartları
safety standards Noun
güvenlik standartları
standards of safety Noun
güvenlik teçhizatı
safety features
güvenlik teçhizatı
safety equipment
güvenlik teftişi
safety inspection of factories
güvenlik tehlikesi
security risk
güvenlik testi
safety testing
güvenlik ve düzenin korunması
maintenance of order and security
güvenlik vermek
to afford security Verb
güvenlik yardımcısı
securities assistant
(askerlik) güvenlik kontrolü
vetting
(askerlik) güvenlik kuvvetleri
securities force Noun
(politika , US) güvenlik danışmanı
(national) security adviser
askeri güvenlik hizmeti
military security service
avrupa sosyal güvenlik sözleşmesi
European Social Security Convention
demir güvenlik perdesi
safety curtain Noun, Theatre
devlet güvenlik hizmeti
state security branch
devlet güvenlik mahkeme
State Security court
devlet güvenlik mahkemesi
state security court
devlet güvenlik teşkilatı
state security organization
fabrika güvenlik önlemleri
operational safety precautions Noun
fabrikaların güvenlik teftişi
safety inspection of factories
gemide güvenlik ipi
grab rope
havaalanı güvenlik önlemleri
airport security precautions Noun
ithalattaki güvenlik kontrolleri
safety controls on imports Noun
kamu güvenlik önlemleri
measures of public security Noun
kaza güvenlik önlemleri
crash safety precautions Noun
maden güvenlik tüzüğü
mining police regulations
milli güvenlik hükümeti
government of national safety
milli güvenlik kurulu
national safety council
parlamentoda güvenlik görevlisi
sergeant at arms
posta güvenlik görevlisi
mailguard
sahil güvenlik teknesi
coast guard vessel
sahil güvenlik teknesi
coast guard cutter
sanayi güvenlik temsilcisi
safety representative
sosyal güvenlik bürosu
social security office Noun
sosyal güvenlik bürosu
security office Noun
sosyal güvenlik sicil numarası
social security number Noun, Social Security
sosyal güvenlik vergisi
social security tax
tamamlayıcı sosyal güvenlik sistemi
complementary social security scheme
trafik güvenlik eğitimi
safety education
tren güvenlik şefi
train dispatcher
uçuşta güvenlik aramak
to seek safety in flight Verb
yeni güvenlik kurallarına uymak
to qualify under the new safety regulations Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Tehlikeden uzak ... emniyet, âsâyiş
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.