games

Manufacture of games and toys (NACE code: C32.4)

Oyun ve oyuncak imalatı (NACE kodu: 32.4) Noun, Trades-Professions

Manufacture of games and toys (NACE code: C32.4.0)

Oyun ve oyuncak imalatı (NACE kodu: 32.40) Noun, Trades-Professions

Publishing of computer games (NACE code: J58.2.1)

Bilgisayar oyunlarının yayımlanması (NACE kodu: 58.21) Noun, Trades-Professions

Retail sale of games and toys in specialised stores (NACE code: G47.6.5)

Belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda oyunlar ve oyuncakların perakende ticareti (NACE kodu: 47.65) Noun, Trades-Professions

be disqualified from taking part in the olympic games

Olimpiyat Oyunları'na katılmaktan mahrum edilmek Verb

fun and games

(a) eğlenceli oyun/toplantı, eğlence, (b) okşama ve cinsî münasebette bulunma, (c) son derece kolay şey,

isthmian Games

Kıstak Oyunları: eski Yunanlıların 2 yılda bir Korint kıstağında düzenledikleri festival.

know sb's little games

birinin neler karıştırdığını bilmek Verb

Olimpic games

olimpiyat oyunları Noun

Olympic Games

Olimpiyat oyunları.

Pythic Games

Delfide 4 yılda bir yapılan spor oyunları.

social games

sosyal oyunlar Noun

the Mediterranean Games

Akdeniz Oyunları Noun, Sports

theory of games

oyunlar kuramı: içinde çıkar çatışması bulunan durumlarda en iyi/kazançlı yolu seçmekte kullanılan uzbilim kuramı. Noun

to be beaten in games

hasım olmak (argo) Verb

to be beaten in games

hasmı olmak (argo) Verb

games master

(erkek) beden eğitimi öğretmeni. Noun

games mistress

(kadın) beden eğitimi öğretmeni. Noun

play games with sb

birine oyunlar oynamak Verb