(Br) yolda kalan otomobillere koşan tamir ekibi
zincire vurulmuş (olarak çalışan) mahkûmlar.
Noun
bir çetenin izini bulmak
Verb
örgütün yaşlı ve tutucu üyeleri
Noun
bahriyeye zorla asker toplama bölüğü.
(a) yol işçileri, yol inşa/tamir ekibi, (b)
(ABD) yol tamirinde kullanılan mahpuslar.
(argo) sıra ile ırza tecavüz
olta takımı, 2-3 çengelli olta.
Noun
yol kesen haydutların yaptığı hırsızlık
çoklu hızar/testere.
gang sawyer: hızarcı.
Noun
(belirli bir maksat uğrunda) birleşmek, işbirliği/sözbirliği yapmak, ortaklaşa/birlikte davranmak.
The merchants ganged up to raise prices.
Intransitive Verb
(birlikte) direnmek, karşı gelmek, baskı yapmak.
The class ganged up against the teacher.
Intransitive Verb
birlikte/topluca üzerine saldırmak/çullanmak/hücum etmek.
They ganged up on him and beat him up.
bir çete soygununa karışmak
Verb