gathering

  1. Noun toplama, devşirme, derleme, bir araya getirme, yığma.
  2. Noun toplanan/devşirilen şey.
  3. Noun toplantı, içtima.
  4. Noun topluluk, kalabalık, cemaat.
  5. Noun kolleksiyon, külliyat.
  6. Noun (kumaşta) büzgü, kırma, pli, buruşukluk, kırışıklık.
  7. Noun iltihap, cerahat(li şiş), apse.
  8. Noun (kitap) sıraya konulmuş sayfa/fasikül demeti.
Ağaç dışındaki yabani olarak yetişen ürünlerin toplanması (NACE kodu: 02.3) Noun, Trades-Professions
Yabani olarak yetişen odun dışı ürünlerin toplanması (NACE kodu: 02.30) Noun, Trades-Professions
herkese açık bir toplantıda
toplanma yasağı
bilgi toplama
aile toplantısı
toplantı yapmak Verb
sanayii toplantısı
sanayi toplantısı
sanayiciler toplantısı
resmi olmayan toplantı
istihbarat toplama Noun
aile toplantısı vesilesi
aile toplantısı vesilesi
siyasi toplantı
politik toplantı
sosyal toplantı
vergi tahsilatı
hayale dalma
aklı başka yerde olma
delil toplama
bilgi toplama
hız kazanma
güç toplama
fırtına havası.
A storm is gathering: Fırtına kopacak (bulutlar toplanıyor).
In the gathering
darkness: Gittikçe basan karanlıkta.
cem evi Noun, Religion-Faith
cemevi Noun, Religion-Faith
veri toplama sistemi
başka suretle delil elde edilememesi Noun, Law
vergi tahsili mevsimi