gift

  1. hediye, armağan.
    a birthday gift.
    Don't look a gift horse in the mouth: Bahşiş atın dişine
    bakılmaz.
    gift certificate/coupon: hediye kuponu.
    a free gift: hediye (satılan bazı eşya ile beraber alıcıya bedava verilen küçük eşya).
  2. verme, hediye/armağan etme, atiye, ihsan.
  3. Law bağışlama/hibe/hediye verme hakkı.
    The house is in his gift (=He can give it to whoever he wants).
  4. yetenek, istidat, kabiliyet, Allah vergisi.
    He has the gift of speaking well. He has a gift for music/for languages.
  5. kelepir, beleş, bedava.
    At $3, it's a gift!.
    I wouldn't have it as a gift: Bedava verseler almam!
  6. hediye/armağan vermek/etmek.
  7. hibe etmek, vakfetmek.
hayatta olan kimseler arasında bağışlama
elden hibe
elden bağışlama
bağış kabulü
hibe kabulü
reklam armağanı
bir armağanın makbule geçmesi
bir armağana teşekkür etmek Verb
bedava olarak
birinin yetkisinde olmak Verb
doğum günü armağanı
iş armağanı
armağan olarak
seçim kampanyası armağanı
teberru
bağış
noel armağanı
bağış sözleşmesi
bir armağanın iadesini talep etmek Verb
bir armağanın iadesini talep etmek Verb
şubenin armağanı
bereket
bağışta bulunmak , teberru yapmak , hibe vermek Verb
seçim kampanyası armağanı
karşılıksız hediye, satışı teşvik için müşterilere dağıtılan hediye.
as a free gift: meccanen, hediye olarak. Noun
cömert armağan
hediye etmek Verb
propaganda armağanı
felaket getiren armağan
bayram hediyesi
kanunen tamamlanmamış bağış
bir bağışta bulunma niyeti
iki yaşayan kişi arasındaki hediye
daha önce sermaye aktarımı vergisine tabi olan
cömert hediye
cömert armağan
âlicenapça hediye
alicenapça hediye
bağışlamak Verb
elden hibe
hem menkul hem de gayri menkul eşyaların birlikte hibesi Noun
para armağanı
zifaf gecesinin sabahında güveyin geline verdiği armağan
doğa vergisi
doğal armağan
bir yükümlülük yükleyen hibe
yükümlülüklü bağış
şartsız hibe
cömert armağan
armağan verme vaadi
bir armağanı alan şahıs
bir armağanı reddetmek Verb
bir armağanı kabul etmemek Verb
bir armağanı reddetmek Verb
bir armağanın iadesi Noun
pahalı armağan
reklam armağanı
beklenmedik armağan
beklenilmeden yapılan armağan
yolculuktan dönenin küçük armağanı
yolculuktan dönenin küçük armağanı
vergiye tabi hibe
vergiye tabi olmayan bağış
vergiye tabi olmayan hibe
vergiden muaf hibe
ölüme bağlı tasarruf
vasiyetle bırakılan hibe
son istek harcaması
hibe yoluyla iktisap edilen mülkiyet
pahalı armağan
ivazsız bağış
gönüllü bağış
canı gönülden verilen armağan
gönüllü olarak verilen hibe
hibe Noun
bedava dağıtılan hediyelik eşya
hediyelik kitap
armağan olarak çıkarılan kitap
hediye paketi Noun
hibe senedi
vasiyetle hibe
hediye çeki Noun, Marketing
ölüme bağlı hibe
hediye çeki Noun, Marketing
armağan almak üzere verilen kupon
hibe vaadi senedi
bağış senedi
hediyelik eşya reyonu
hayatta iken hibe
dile yatkınlık
kendini iyi gösterme becerisi
armağan verme
hediye verme
hayatta iken yapılan hibe
(US) ölüme bağlı hibe
para armağanı
menkul eşya bağışı
belagat, natıka, güzel söz söyleme yeteneği, hitabet kabiliyeti.
para armağanı
çeşitli dilleri konuşan bir kalabalığa hitap ederek hepsinin anlamasını sağlama hususunda havarilere verilen bir kabiliyet. Noun
anlaşılmaz şeyler konuşan meczup/vecde gelmiş kimse. Noun
mırıltı şeklinde dua.
hediye paketi Noun
hediyelik eşya seçme kataloğu
hediyelik eşya seçme kataloğu
hediyelik eşya satışı
hediyelik eşya dükkânı
bedava abonman
intikal vergisi
(US) intikal vergisi
(US) (bağış) intikal vergisi (bir kişiden öbürüne aktif varlık niteliğindeki , örneğin : menkul kıymetler
, tahviller , para , vb gibi aktif değerler
(US) intikal vergisi indirimi
armağan çeki
noter huzurunda hibe
bir hibenin vergi açısından değerinin biçilmesi
hediye kuponu
hediye çeki Noun, Marketing
hediye verenin hediyenin üzerinde bazı hakları muhafaza etmesi
süslü armağan paketi yapmak Verb
lûtfu ilâhi, Allahın lûtfu, talih.
sağken yapılan hibe (vasiyet yoluyla hibe ya da ölüme bağlı hibeden ayrıdır
bir bakanın yetkisi dahilinde olmak Verb
(US) intikal (hibe) vergisine tabi olmak Verb
Beleş atın dişine bakılmaz. Sentence
bedava armağan dağıtma reklamı
bedava armağan dağıtımı reklamı
bedava hediye kuponu
hediye kuponu
matematiğe yatkın olmak Verb
sezme kabiliyeti olmak Verb
çenebaz olmak Verb
ağızı laf yapmak Verb
ağız laf yapmak Verb
veraset ve intikal vergisi Noun, Taxation-Customs
kılı kırk yarmak, hediyede kusur aramak.
Don't look a gift horse in the mouth: Beleş atın dişine
bakılmaz (Hediyede kusur aranmaz).
hediye edilen atın dişine bakmak, hediyeyi beğenmemek, bulup da bunamak.
…i …e hediye etmek Verb
bir şeyi birine armağan etmek Verb
hoşa gitme yeteneği olmamak Verb
hediyede kusur aranmaz
birine zorla bir hediye kabul ettirmek Verb