gild

  1. yaldızlamak, tezhip etmek, altın (yaldız) kaplamak, süslemek, telleyip pullamak.
  2. parla(t)mak, parılda(t)mak, parlak göstermek.
    The light from the setting sun gilded the windows.
  3. bir şeyi olduğundan iyi göstermek, göz boyamak.
  4. (kanla vb.) kızıla boyamak.
  5. (bkz: guild )
  6. Noun lonca, esnaf/işçi birliği, birlik.
  7. Noun hayır kurumu.
  8. Noun benzer yaşamlı 4 bitki grubundan herbiri: (a) sarmaşıklar
    (Lianas), (b) üst-bitkenler
    (epiphytes),
    (c) çürükçüller
    (saprophytes), (d) asalaklar
    (parasites).
yalanı allayıp pullamak Verb
(a) lüzumsuz yere süslemek, zaten güzel olan bir şeyi süsleyerek doğal güzelliğini bozmak, (b) güzel
bir şeyi abartarak övmek/methetmek.
sıkıcı bir şeyin etkisini azaltıcı çare bulmak, kötü etkiyi azaltmak.
yaldızlatmak Verb
city companies Noun