Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
gild
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
yaldızlamak, tezhip etmek, altın (yaldız) kaplamak, süslemek, telleyip pullamak.
parla(t)mak, parılda(t)mak, parlak göstermek.
The light from the setting sun gilded the windows.
bir şeyi olduğundan iyi göstermek, göz boyamak.
(kanla vb.) kızıla boyamak.
(bkz:
guild
)
Noun
lonca, esnaf/işçi birliği, birlik.
Noun
hayır kurumu.
Noun
benzer yaşamlı 4 bitki grubundan herbiri: (a) sarmaşıklar
(Lianas)
, (b) üst-bitkenler
(epiphytes)
,
(c) çürükçüller
(saprophytes)
, (d) asalaklar
(parasites).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
gild a lie
yalanı allayıp pullamak
Verb
gild the lily
(a) lüzumsuz yere süslemek, zaten güzel olan bir şeyi süsleyerek doğal güzelliğini bozmak, (b) güzel
bir şeyi abartarak övmek/methetmek.
gild the pill
sıkıcı bir şeyin etkisini azaltıcı çare bulmak, kötü etkiyi azaltmak.
have someone gild or silver sth
yaldızlatmak
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Turkish-English Phrases
(Londra'da) gild ve loncalar
city companies
Noun
Turkish-English phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.