girişim

Turkish-English Translation

  1. Noun, Economics enterprise
  2. go
  3. move
  4. attempt
  5. initiative
  6. shot
  7. bid
  8. project
  9. undertaking
  10. Information Technology interference
  11. fling
  12. venture
  13. smack
  14. take
  15. whirl
  16. essay
  17. crack
  18. birl
  19. business venture
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

15 Temmuz darbe girişimi
15 July coup attempt Proper Name, Politics-Intl. Relations
çözüm girişimi
solution attempt Noun
darbe girişimi
attempted coup Noun, Politics-Intl. Relations
girişimci
entrepreneur Noun, Economics
intihar girişimi
attempted suicide Noun
intihar girişimi
suicide attempt Noun
intihar girişiminde bulunmak
to attempt suicide Verb
invaziv girişim
invasive procedure Noun, Medicine
invaziv olmayan girişim
non-invasive procedure Noun, Medicine
işgal girişimi
occupation attempt Noun, Military
non-invaziv girişim
non-invasive procedure Noun, Medicine
suikast girişimi
assassination attempt Noun, Politics-Intl. Relations
başarılı ya da kârlı olmayacak bir girişim
mug's game
başarısız bir girişim
boss-shot
beceriksiz girişim
bungling attempt
bir grevi halletmek için yapılan girişim
move towards settling a strike
boş girişim
futile attempt
boş girişim
ineffectual attempt
boşa çıkan girişim
vain attempt
büyüyen girişim
prosperous enterprise
dağıtım veya ticarete yönelik ortak girişim
joint venture on distribution or trade Noun, Competition Law
dalavereli girişim
wildcat enterprise
diplomatik girişim
demarche
dostane girişim
good offices Noun, International Law
etki ve girişim
drive and initiative
geleceği parlak girişim
promising undertaking
geleceği parlak girişim
promising enterprise
gelişen girişim
prosperous enterprise
gelişigüzel girişim
pot shot
gönüllü girişim
voluntary undertaking
güç girişim
tall order
güvenilir girişim
safe undertaking
ilk girişim
first attempt
isteksiz girişim
half- hearted attempt
iyi iş yapan girişim
prosperous enterprise
kâr amacı gütmeyen girişim
nonprofit enterprise
kâr getiren girişim
productive enterprise
kâr getirmeyen bir girişim
turkey
kârlı girişim
profitable enterprise
kârlı girişim
remunerative undertaking
karma girişim
mixed enterprise
kişisel girişim
initiative
mağazalar zincirinden oluşan girişim
multiple store enterprise
olmayacak girişim
unlikely venture
örnek girişim
model enterprise
ortak arasında ortak girişim
joint venture between A and B
ortak girişim
mutual enterprise
ortak girişim
conjunct attempt
ortak girişim
joint enterprise
ortak girişim
joint business
ortak girişim
joint undertaking
ortak girişim
joint venture Noun, Competition Law
ortak girişim
joint venture, JV Noun, Civil Law
özel girişim
private concern
özel girişim
private initiative
özel girişim
privately owned enterprise
özel girişim
private enterprise Noun, Economics
politik girişim
political initiative Noun, Politics-Intl. Relations
rakip girişim
competitive enterprise
riskli girişim
wildcat enterprise
riskli girişim
speculative enterprise
savaş sayesinde gelişen girişim
(US) war bride
serbest girişim
free enterprise
siyasi girişim
political initiative Noun, Politics-Intl. Relations
spekülatif girişim
speculative enterprise
tam başarılı olamamış girişim
near miss
tam işlevsel olmayan ortak girişim
non-full-function joint venture Noun, Competition Law
tam işlevsel ortak girişim
full-function joint venture Noun, Competition Law
tedbirsiz girişim
ill- judged attempt
tehlikeli girişim
risky undertaking
tehlikeli girişim
hazardous undertaking
tehlikeli girişim
plunge
tekelci girişim
monopolistic enterprise
tescilli olmayan girişim
unincorporated enterprise
ticari girişim
commercial venture
ticari girişim
commercial operation
ticari girişim
business enterprise
ticari girişim
business venture
ticari olmayan girişim
noncommercial enterprise
umutsuz girişim
forlorn hope
üretici girişim
manufacturing enterprise
üretken girişim
productive enterprise
Uzak Doğu'da etkileyici bir politik girişim
great leap forward
vurgun sağlayan girişim
adventure
yan girişim
subsidiary undertaking
yediemince yönetilen girişim
business trust
zor girişim
heavy undertaking
girişim bölgesi
enterprise zone
girişim ekonomisi
enterprise economy
girişim frekansı
beat frequency
girişim geliri
entrepreneurial income
girişim kazancı
entrepreneurial profit
girişim özgürlüğü
freedom of enterprise
girişim sermayesi
private equity Noun, Banking
girişim sermayesi
venture capital Banking
girişim sermayesi şirketi
private equity firm Noun, Banking
girişim sermayesi yatırım ortaklığı (GSYO)
venture-capital trust (VCT) Noun, Banking
bir girişim için kuvvetini toplamak
to get up steam Verb
bir girişim için para yatırmak
to put up the money for an undertaking Verb
darbe girişim inde bulunmak
to make an attempt on the state Verb
kolay girişim ya da başarı
snip
ortak girişim ortağı
joint venturer Noun, Law
ortak girişim sözleşmesi
joint venture agreement
ortak girişim sözleşmesi
joint working agreement
özel girişim olarak işletilen
privately operated
serbest girişim politikası
free enterprise policies Noun
serbest girişim sistemi
free enterprise system
ticari girişim özgürlüğü
freedom of enterprise
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir işe ... teşebbüs 2
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.