governor

  1. Noun, Law vali
  2. Noun vali.
  3. Noun eyalet başkanı/valisi.
    governor's council: (eyalet) yönetim kurulu.
  4. Noun (a) yönetim kurulu üyesi, idare meclisi azası.
    The governor of a bank. (b) yönetmen, idare âmiri.

    The governor of a prison.
  5. Noun
    governor-general ile ayni anlama gelir. genel vali: İngiltere sömürgelerinde kralı temsil eden kimse.
  6. Noun, Machines düzengeç, nâzım, regülatör.
  7. Noun (a) baba.
    My governor won't let me go. (b) patron.
    Your governor won't like it. (c) (şaka
    kabilinden) beyim, paşam (bir kimsenin yüksek mevki sahibine hitabı).
    Thanks governor! Sağol paşam!
    All right governor, I'll do what you say: Başüstüne beyim, ne emrederseniz yaparım.
guvernör
vali vekili
birini vali tayin etmek Verb
vali yardımcısı
merkez bankası başkanı Noun, Banking
merkez bankası guvernörü Noun, Banking
vali muavini
vali yardımcısı Noun, Public Administration
kaymakam Noun, Law
birini vali yapmak Verb
genel vali
vali yetkisine sahip olmak Verb
enjeksiyon pompa regülatörü
(a)
ABD devlet/eyalet başkan yardımcısı, (b)
Brit. vali yardımcısı.
askeri vali
hapishane müdürü
(Br) hapishane müdürü
bölge valisi Noun, Public Administration
vali tayini
(affetme yetkisi) valinin elinde bulunma
regülatör avans mekanizması Noun, Transport
regülatör kolu yayı Noun, Transport
regülatör tertibatı Noun, Transport
regülatör karasteristik eğrisi Noun, Transport
regülatör kapağı Noun, Transport
regülatör dişlisi Noun, Transport
genel vali. Noun

governor-general
governor (4). Noun
regülatör muhafazası Noun, Transport
merkez bankası guvernörü
gaz kelebeği
regülatör mili Noun, Transport
regülatör subabı Noun, Transport
valilik Noun, Public Administration
ilçe kaymakamlığı Noun, Organizations
kaymakamlık Noun, Public Administration
valilik izni Noun, Public Administration
bölge valiliği Noun, Public Administration
yöneten ve yönetilen Noun, Sociology
Ankara Valiliği Proper Name, Organizations
İstanbul Valiliği Proper Name, Organizations