guest

  1. konuk, misafir.
    guest room: misafir odası.
    guest towel: misafir havlusu.
    guest lecturer/actor/star/speaker.

    guest of honor: şeref misafiri.
    We were their guests last summer: Geçen yaz onlara misafir olduk.
    be my guest! Elbette! Hay hay! Buyurun!
    “May I use your phone?” “Certainly, be my guest!”
  2. ziyaretçi, davetli.
  3. (otel, lokanta vb.) müşteri.
    paying guest: pansiyoner.
  4. Biology asalak (bitki/hayvan), 5.
    esk. (bkz: stranger ).
  5. misafir etmek, ağırlamak.
  6. misafir/konuk/davetli olmak, misafir olarak kalmak/ağırlanmak, davetli olarak katılmak.
    He guested on a TV panel show.
konukevi Noun
misafirhane Noun
(tiyatro) konuk sanatçı olarak sahneye çıkmak Verb
misafir çağırmak Verb
otomobil yolcusu
misafirlik
konukluk
iş misafiri
tebdili havalı
sayın konuk
ücretsiz taşınan ziyaretçi
gece yatısı konuk
otelde kalan müşteri
bir konuğun hoşgörülmesi
davetli
resmi misafir
pansiyoner
pansiyoner
ödeyen pansiyoner
konuklamak Verb
birini misafir olarak kabul etmek Verb
gedikli
bir konuğu önemsememek Verb
davetsiz misafir
davetsiz misafir Noun
hoş karşılanan konuk
müşterileri karşılamak Verb
konuk sanatçıların sahneye çıkması
davetlilerin yerini gösteren sıra kartı
davetlilerin sıra kartı
misafir odası Noun
konuk odası Noun
geliş
ayrılış gibi bir müşteri ya da konuğun izlediği hareket etme biçimi
konaklama
devamlı müşteriyle ilgili bilgilerin işlendiği kart
konukevi
misafirhane
(tiyatro) konuk sanatçının oynadığı rol
konuk sanatçının oynadığı rol
konuk sanatçıların sahneye çıkması
konuk ayrıcalıkları Noun
konuk profesör
otel kuralları Noun
(otel) odası Noun
misafir odası Noun
misafir memnuniyeti Verb, Tourism
misafir konuşmacı
yabancı işçi
kendi memleketi dışında çalışan işçi
misafir olmak Verb
konuk ayrıcalıkları göstermek Verb