hâsıl

Turkish-English Translation

  1. resulting
  2. produced
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

hâsıl edici cihaz
generator
hâsıl etme
causation
hâsıl etmek
to grow Verb
hâsıl etmek
to produce Verb
hâsıl etmek
to bring forth Verb
hâsıl etmek
to call forth Verb
hâsıl olmak
to grow Verb
hâsıl olmak
to develop Verb
hâsıl olmak
to result Verb
hâsıl olmak
to come into existence Verb
hâsıl olmak
to spring Verb
hâsıl olmak
to be produced Verb
hâsıl olmak
to derive Verb
hâsıl olmak
to accrue Verb
(parlamentoda) mutabakat hâsıl olan karar
concurrent resolution
bir fiilden dolayı doğrudan doğruya hâsıl olan zararlar
direct damages Noun
bir fiilden hâsıl olan zarar
consequential damages
insan müdahalesi sonucu hâsıl olan ölüm
violent death
bir fiilden dolayı doğrudan doğruya hasıl olan zararlar
direct damages Noun
bir fiilden dolayı hasıl olan zarar
consequential damages
hasıl etmek
to breed Verb
hasıl olan hasar
resulting damage
mutabakat hasıl olmuş hesap
account agreed upon
mutabakat hasıl olmuş hesap
account agreed
Turkish-English phrases from Zargan's own database

hasıl
Husûle gelen, ... meydana çıkan
haşıl
Kumaşları sertleştirmekte ... çirişli sıvı