hafif

Turkish-English Translation

  1. light
  2. cold
  3. Adverb slightly
  4. gentle
  5. Adverb lightly
  6. mild
  7. small
  8. insignificant
  9. easy
  10. thin
  11. low
  12. unimportant
  13. faint
  14. airy
  15. dim
  16. Adjective frivolous
  17. lenient
  18. Adjective promiscuous
  19. ethereal
  20. dinky
  21. weightless
  22. crepe
  23. gaseous
  24. rare
  25. washy
  26. unsubstantial
  27. demi saison
  28. weak
  29. slight
  30. serous
  31. light (in weight
  32. scrannel
  33. favonian
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Hafif metallerin dökümü (NACE kodu: 24.53)
Casting of light metals (NACE code: C24.5.3) Noun, Trades-Professions
Metalden hafif paketleme malzemeleri imalatı (NACE kodu: 25.92)
Manufacture of light metal packaging (NACE code: C25.9.2) Noun, Trades-Professions
Motorlu hafif kara taşıtlarının ve arabaların kiralanması ve leasingi (NACE kodu: 77.11)
Renting and leasing of cars and light motor vehicles (NACE code: N77.1.1) Noun, Trades-Professions
Otomobillerin ve hafif motorlu kara taşıtlarının ticareti (NACE kodu: 45.11)
Sale of cars and light motor vehicles (NACE code: G45.1.1) Noun, Trades-Professions
(uyku) hafif
unsound
tüy gibi hafif
as light as a feather Adjective
tüy kadar hafif
as light as a feather Adjective
hafif adımlarla koşmak
to pat Verb
hafif adımlarla yürüyen
tripping
hafif araba
(Fr.) cabriolet
hafif araba
gocart
hafif artış
slight increase
hafif ateşte kaynatmak
to stew Verb
hafif atlatmak
to escape lightly Verb
hafif azalma
slight decline
hafif bir çeşit pasta
gem
hafif bira
small beer
hafif bira
table beer
hafif çakırkeyif
happy
hafif can sıkıntısı
botheration
hafif çay
light tea
hafif çekişme
tiff
hafif ceza
slight penalty
hafif ceza
mild punishment
hafif ceza
lenient sentence
hafif ceza
lenient punishment
hafif ceza
light punishment
hafif ceza
light penalty
hafif don
slight frost
hafif don olayı
touch of frost
hafif düşme
slight falling off
hafif düşüş göstermek
to decline slightly Verb
hafif esinti
waft
hafif ev işi
light housekeeping
hafif giyinmek
to dress lightly Verb
hafif hafif çarpan
pit a pat
hafif hafif dokunmak
to tickle Verb
hafif hafif esmek
to whiffle Verb
hafif hafif hareket etmek
to waft Verb
hafif hafif nefes alıp vermek
to whiff Verb
hafif hafif süpürmek
to whisk Verb
hafif hapis cezası
imprisonment in a minimum-security prison
hafif hasar
slight damage
hafif hasar
minor loss
hafif hasar görmüş
slightly damaged
hafif hastalık
light attack of illness
hafif hata
slight mistake
hafif hüküm
mild judgment Noun
hafif hüküm
light judgment Noun
hafif içki
soft drink
hafif içkiler
light refreshments Noun
hafif içkili
potty Adjective
hafif ihmal veya kusur
(US) slight negligence
hafif ihmal veya kusur
slight negligence
hafif ikindi yemeği
five o'clock tea
hafif ince alay
tinge of irony
hafif iş
soft job
hafif iş
light work
hafif iş
light occupation
hafif ishali olan
lax
hafif ışık
glimmer
hafif ışık vermek
to glimmer Verb
hafif ısırma
nip
hafif kabartma
low relief
hafif kahvaltı
refection
hafif kahve
washy coffee
hafif karanlık
shadow
hafif koku veya lezzet
smack
hafif komedi
light comedy
hafif kruvazör
light cruiser
hafif kruvazör
protected cruiser
hafif kusur
culpa levissima
hafif maden
light metal
hafif makinalı tüfek
sub machine gun
hafif makineli tüfek
tommy gun
hafif mal
light goods
hafif öğle yemeği
luncheon
hafif para cezası
small fine
hafif piyade
light infantry
hafif raylı sistem
light rail transportation system Noun, Transport
hafif renk
tinge
hafif renk
tint
hafif renk
tincture
hafif renk vermek
to tint Verb
hafif romanlar
light literature
hafif rüzgâr
breeze
hafif rüzgâr
breath
hafif rüzgâr
gale
hafif rüzgâr
cat's paw
hafif sahra topçusu
light field artillery
hafif sanayi
light industry
hafif sanayi I
light industry
hafif sanayi ürünleri
light products Noun
hafif sanayii
light industry
hafif sanayiler
light industries Noun
hafif sapma
slight variance
hafif sarhoş
tiddly
hafif sarhoş
squiffy
hafif sarhoşluk
jag
hafif semptom
mild symptom Noun, Medicine
hafif sıkıntı
discomfort
hafif siklet
lightweight
hafif sinirli
high- keyed
hafif sis
haze
hafif soğukalgınlığı
slight cold
hafif suç
peccadillo
hafif suç
minor offense Noun, Law
hafif süvari
light horse
hafif süvari askeri
hussar
hafif tahkikat
slight inquiries
hafif teçhizat ile donanmış
lightly equipped
hafif temas
brush
hafif ticari araç
light commercial vehicle (LCV) Noun, Transport
hafif toprak
light soil
hafif tramvay sistemi
light rail transit (LRT) Noun, Transport
hafif uçak
light plane
hafif uçak
light aircraft
hafif uyku
unsound sleep
hafif uzamış sakal
stubble
hafif vasıta
light vehicle Noun, Transport
hafif ve duygulu
ethereal Adjective
hafif ve geçici ışık
gleam
hafif ve yumuşak
flossy
hafif vergilendirme
light taxation
hafif vurma sesi
snap
hafif vuruş
tip
hafif yanık
scorch
hafif yara
scratch
hafif yara
slight injury
hafif yara
minor injury
hafif yaralanma
simple battery
hafif yaralar
minor injuries Noun
hafif yelken
kite
hafif yemek
luncheon
hafif yemek
lunch
hafif yemek
collation
hafif yemek yemek
to eat lightly Verb
hafif yemekler
invalid diet
hafif yemekler veren lokanta
soda fountain
hafif yük
light goods
hafif yük
light freight
hafif yük
light cargo
(atlar) hafif hafif kişnemek
to whinny Verb
(fiyatlar) hafif değişmek
to shift slightly Verb
(nefesli sazlarda) sürekli ve hafif hafif çalmak
to toothle Verb
ayağını hafif hafif yere vurmak
to pat Verb
çok hafif sesle
pianissimo Music
en hafif deyimle
to put it mild ly
en hafif ifadesiyle
at best Adverb
en hafif ifadeyle
at best Adverb
en hafif ifadeyle
to put it mildly Adverb
en hafif ifadeyle
to say the least Adverb
en hafif tabiriyle
at best Adverb
en hafif tabirle
at best Adverb
geniş kenarlı hafif şapka
pith helmet
gözaltında olan hafif suçlu
probationer
iki yelkenli hafif yat
knockabout
ispritizma ruhların masaya hafif hafif vurması
spirit rapping
ispritizmada ruhların masaya hafif hafif vurması
spirit rapping
iyi ücretli hafif iş
soft thing
kısa ve hafif tüfek
carbine
kısa ve hafif vuruş
tap
kurların hafif düşmesi
to suffer a slight reaction
sara hastalığının hafif şekli
petit mal
üstü bantlı hafif ayakkabı
sandal
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Tartıda ağırlığı az gelen
  2. Mûsikîmizde otuz iki zamanlı ve yirmi ... gösterilen bir büyük usûl
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.